Bu yenidünya düzeninin şifrelerini çözebilmek için ABD’nin ne yapmak istediğini bilmemiz gerekir.

ABD’deki yapılan başkanlık seçimlerinin ne anlama geldiğini iyi kavramak gerekir. 
Yapılan bu seçimlerin sadece bir başkanlık seçiminden ibaret olmadığı hem ABD iç kamuoyundan, hem de AB ve diğer ülkelerden yükselen aykırı seslerden anlaşılıyor.

ABD başkanlığına Donald TRUMP’ın seçilmesi bir sitem değişikliğinin yanı sıra dünyada ki egemen güçlerin el değiştirmesi anlamına da geliyor.
Bütün fırtınada bu yüzden kopuyor.
11 Eylül 2001 tarihinde ikiz kulelere yapılan terör eylemi, bu yenidünya düzeni için bir milattır. 
ABD o tarihten beri adım adım çeşitli bahaneler üreterek Ortadoğu’ya yerleşti.

Bu bölgede bulunan petrol ve enerji kaynaklarını kontrolü kendi varlığını devamıyla yakından ilgili olduğunu gördü ve bu bölgeyi işgal etti.
Petrol ve enerji kaynakları açısından zengin olan bu bölgelere yerleşmesindeki temel amaç kendisine rakip olarak gördüğü ülkelerin enerji ihtiyaçlarını karşıladıkları bölgeleri kontrol etmekti.
Bu sayede muhtemel rakipleri AB ve etrafında oluşacak güç ile Çin ve onun etrafında toplanacak güçlerin enerjiye kolay yollardan ve maliyetsiz ulaşmasını engellemek. 
Bütün stratejisini bu temel üzerine kurdu.

Gelinen noktada ABD bu plan ve stratejisini başarıyla uyguladığı açık. 
Bugün AB ve Çin’in petrol ve enerji kaynaklarını karşıladıkları bu bölgelerde ABD ve Rusya tamamen kontrolünde.

Bu iki ülkenin bilgisi ve onayı olmadan neredeyse yaprak bile kımıldamıyor. 
ABD Başkanlığına Donald Trump’ın seçilmesiyle Rusya ve ABD arasındaki gizli stratejik ortaklık artık aleni bir hal aldı.

Bu iki süper güç birlikte egemenlik alanlarını yeniden belirleyecekler. 
Küresel sermaye ile ittifak halinde bulunan ÇİN ve AB ülkelerini zorlu günler bekliyor.

Bizi yakından ilgilendiren Ortadoğu bölgesinde kan, gözyaşı, yıkımlara yenileri de eklenerek uzun süre daha devam edecek gibi gözüküyor.
Sıranın İran ve Suudi Arabistan’a geldiği kanaatindeyim. 
Herkesin aksine ben Ortadoğu’da bulunan petrol ve enerji kaynaklarını çıkarıp satmanın maliyetinin yükseleceğini düşünüyorum.

Petrolün varil fiyatının 100 doların üzerine çıkacağı günler çok yakın. Petrol zengini ülkeler bu kaynaklarından yeterli miktarda çıkarıp satamayacaklar.
Büyük bir ekonomik, siyasi ve toplumsal buhranla karşı karşıya kalabilirler. İslam coğrafyası radikal terör örgütleri eliyle dünyadan soyutlanarak yalnızlığa itiliyor. Önümüzdeki dönemde ABD’de, Avrupa’da ve diğer ülkelerde Müslümanlara yönelik ırkçı ve dışlayıcı söylem ve eylemlere sıkça rastlayabiliriz.
Bu yeni paylaşımda ülkemizin, Ortadoğu ve İslam coğrafyası üzerindeki etkinliği sınırlandırılmak isteniyor.
Bu bölgede Şii Müslüman nüfus ve doğalgaz çıkaran bölgeler üzerinde Rusya, Sünni Müslüman nüfus ve Petrol çıkaran bölgeler üzerinde ABD’nin egemenliği öngörülüyor.Türkiye’de bu yenidünya düzenine uygun bazı kırılmalar ve değişimler olacağı öngörülebilir. 
Özellikle Ana muhalefet partisi CHP ve diğer muhalefet partilerinde bir lider değişimi bekleyebiliriz.

Bunu başaramazlarsa yeni bir siyasi oluşumu destekleyeceklerdir. 
Doğru bildiğimiz pek çok şeyin yerine yeni doğrular ikame edilecek.