Değerli okurlarım,birkaç gün öncesinde Hatay ilimiz ile Kilis ilimize 25-30 km'lik sınırımıza ABD' nin kendi söylemiyle ifade etmiş olduğu Suriye sınır güvenliği adı altında 30 bin PYD-YPG gibi terör örgütü mensuplarını Afrin ve Münbiçte konuşlanmaya çalışması üzerine Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanlığımız ABD'nin bu yaklaşımına sert bir şekilde cevap vermeleri oldukça manidardır. Sözüm ona ABD  1200 km'lik mesafeden geleceksin.Güya Suriye'nin sınır güvenliğini sağlamak gibi bir görevi üstleneceksin.Bu davranışa emin olun kargalar bile tebessüm eder.Bu zalim emperyalist, özellikle müslüman kanıyla beslenen ceberrutlar daha birkaç hafta öncesinde,bu bölgeye 4 bin tır yüklü askeri teçhizat göndererek orada bulunan PKK'nın diğer bir kolu olan PYD ve YPG'yi kendi subayları refekatinde eğitim verdirdiklerini,ayrıca askeri araçların bir yanına Amerikan bayrağını,diğer bir tarafada örgütün paçavrasını asmaktan geri kalmayan bu ortalığı mikser gibi karıştıran ABD ve yandaşları sabrımızı denemeye kalkmaktalar. Taaki Gezi olayları,17-25 Aralık Kumpası,15 Temmuz Fetö örgütü kalkışması ve Suriye ve Irak sınırında yapmış oldukları son olarak terör örgütlerini buralarda silahlandırarak burnumuzun dibine kadar sokulmalarının hamiliğini yapmaya çalışan ABD'nin asıl meselesini anlamamak en büyük ahmaklık olur.Gayesi alenen ortada Türkiye,Suriye ve Irak sınırında Kürt devleti kurmak.Burada derdi kürtler hiç değil.Derdi Türkiye'nin ve İran'ın o bölgede kendisine yönelik büyük bir tehlike olduğunu gören ABD bu iki devletin sınırı arasında terör örgütlerine yığınak yaptırarak istediği gibi ortadoğuda ve müslüman devletler üzerinde hain ve sinsice planlamış projelerini gerçekleştirmek.Bu sınırlarda kendi üssünü oluşturarak hakimiyeti elinde tutmaktır.Zira kendisine bu coğrafyada en büyük rakip Türkiye,Rusya ve İran'ı görmektedir.Hatta bu üç ülkenin yakınlaşmasından oldukça rahatsızlık duymaktadır.Sözde Türkiye'nin müttefiği sayılan ABD kendi çıkarından başka bir şey düşünmemektedir.Sayın Cumhurbaşkanımızın dış politikada ABD ve diğer terör örgütlerine yönelik hamasetli duruşuna ülkemizin iç politikası adına MHP ve CHP'de desteklerini esirgememesi omurgalı bir duruş sergilemeleri kayda değer bir durum sergilemiştir.Türkiye olarak heran Afrine operasyon yapmamızın ramak kaldığını deklare eden Cumhurbaşkanımız ve hükümetimiz askeri güç olarak sınır bölgemizde gereken askeri  konuşlanmayı yapmış.Bunun yanında Özgür Suriye ordusu ÖSO'da da Türkiye ile planlı olarak kendi cephelerinden verilebilecek olası operasyon emrine yönelik teyakkuzda oldukları.Türkiye'nin işaretini beklemekteler.Cumhurbaşkanımızın Nato genel sekreteri ile yapmış oldukları ikili görüşmede ABD'nin sınırımızı tehdit edici yaklaşımının hak ihlaline saik olduğunu Nato olarak gerekenin yapılması şeklinde görüşmeler yapılmış.Nato da Türkiye gibi önemli bir müttefiklerini önemsediklerini ve bunun gibi her zaman olduğu gibi zırvalamalardan öte bir şey yok.Sayın Cumhurbaşkanın dediği gibi Türkiye gerekirse kendi göbeğini kendi keser söylemleri bir kez daha haklı olduğumuzu ortaya koymuştur.Haçlı lobisi ve zihniyeti dünya tarihinde hiçbir zaman Türk ve Müslümanın hakkını korumamış.Bilakis şer odaklar olarak ilhak etmek için kendi aralarında ve kapalı kapılar ardında paylaştırma gibi planlar yapmışlardır.Sayın Kılıçdaroğlu'nun Afrin operasyonuyla alakalı bir küçük nüansa kafam takıldı.Dış diplomasiyi kullanalım zorlayalım,ani karar ile operasyonel harekata geçmeyelim sözleri yerinde bir söz lakin koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti hükümeti bunu düşünmeyecek kadar bilgiden ve yaklaşımlardan yoksun mu? Neredeyse bir haftadır habire ABD'ye uyarıda bulunuluyor.Sınırımızdan el çek.Orada terör örgütünü destekleyemezsin ve bize karşı tehdit unsuru haline getiremesin diye diye neredeyse sağır sultan duydu desem yerinde olur.Bu operasyon işlerinin ne kadar önem ve hassasiyet taşıdığını Hükümetimiz ve Askeri kuvvet komutanlarımız gayet iyi bilmekteler.Ona görede gerekeni gerekliliğinde uygulayacaklarına inanıyorum.Allah Birliğimizi ve beraberliğimiz daim eylesin.Ayağımıza dolanmaya kalkan şer güçlerinide kahhar ismi ile kahru perişan eylesin diyorum.Milli birliğimiz ve bütünlüğümüz adına safsata bilgilere ve bizleri ülke insanı olarak kaos ortamına sokmaya çalışacak provokatörlere asla prim verilmemesi adına gözünüzü açık tutun...