Değerli okurlarım, Batılı ülkelerinin, Türkiye ile Rusya'nın yakınlaşmasını her fırsatta dillendirmekteler. Batı zihniyetinin Türkiye'ye karşı izlemiş oldukları politikalar neticesinde, Türkiye ile Rusya arasında son bir yıl içerisinde Rusya dan S 400 hava savunma sistemi ve iki ülke arasında gerçekleşekleşmesi istenilen Türk akımı gibi ekonomik projeler Türkiye ile Rusya'nın bu konuda ve Suriye konusunda da çözüm oluşturulması konusu adeta ABD ve yandaşı olan diğer batılı ülkeleri kızdırmaktadır. Bildiğiniz gibi daha öncesinde Rusya ile sorunlar yaşarken, lakin Türkiye'ye yönelik yapılan 15 Temmuz darbe girişiminde Türkiye'nin yanında olacağını bildiren ve tam destek veren Rusya ile aramızdaki buzlar erimeye başlamıştır. Türkiye'nin altını oymaya çalışan batı empeyaline karşı Rusya'ya güvenmekten ziyade başka çaremizin olmadığını, bizimde doğu bloğuna karşı politik ilişkiler içerisinde  olmamız gerektiği,  devletler arası ilişkilerin devamı açısından elzemdir. Ferasetli haraketin semeresini almak zorundayız. Zira Rusya'nın da şuan ABD ve diğer emperyaller gibi PKK/PYD ve YGP 'yi terör örgütü olarak görmediklerini alenan ortaya koyarak silah ve mühimmat ile destek veren batı zihniyetleri gibi, Rusya da Halen bizimle bazı menfaati gereği ilişki içerisinde olsa dahi zihniyet aynı. Batılı devletler gibi aynı düşünce ekseninde. Daha bir kaç gün öncesinde, Siirt pervaride PKK terör örgütüne yönelik yapılan operasyonda ele geçirilen Bengalore Torpido ABD menşei bir mühhimat bu ve buna benzer silahları tüm dünya'nın gözleri önünde veren bu sömürgeci devletlere ne hikmetse hiç kimsenin sesi çıkmıyor. Zira Türkiye'nin dış politik eylemlerinde hepisi tedirgin olmaktalar. Asla ve kata güçlü olmamızı istemeyen bu güçler, Fırasatını buldukları her dönemde ülkemize yönelik siyasi ve ekonomik yaptırımlar uyguladıklarını görmezden gelmemiz gaflet içerisinde olduğumuzu gösterir. Ülkemizdeki gündemin seyrine baktığımzıda,batı zihniyetinin kurgulamış oldukları senaryolarla yatıp kalkıyoruz. ABD nasıl olsa FETÖ haini ve SARRAF satılmışı gbi iki oyuıncağı elinde bize karşı kurmakta git gide çıkmaza sokmaktadır. Bu konuda Ülkemiz yanlız başına mücadele vermekte, öyle bir algı operasyonuyla karşı karşıyayız ki, sohbet ettiğiniz de 10 kişiden 5'i Ülkemize karşı yapılan emperyal kumpasın farkında değil. Veya umursamıyor gibi bir aymazlık içerisindeler. Bana: devamlı soruyorlar sohbet sırasında yahu şu MHP dün AKP için neler, neler söylüyordu. Şimdi neden can ciğer, kuzu çevirme oldular diye serzenişte bulunmaktalar. Halkımızın anlayamadığı bazı önemli detaylar var. Her nekadar bu yakınlaşmanın siyaseten bir yakınlaşma olmadığını, Ülkenin bekası adına başımızın üstünde sallanan demokles'in kılıcı gibi hassa bir dönemden geçtiğimizi anlatmaktan dilimizde tüy bitsede, ayrıva  sayın BAHÇELİ'nin hiç bir ikbal beklentisinin olmadığını, en büyük menfaat ve kazanılımının vatan sevgisi ve ülke sevdalısı olduğunu, ne kadar anlatırsak anlatalım. Bir kere o algı dimağlara yerleşmiş. Bu ön yargının kırılması adına yekpare millet'mizin ülkesine güven duyması gerektiğine inanıyorum.Kişileri veya siyasi partileri seversiniz veya sevmezsiniz. Kimseye de şunu destekleyin bunun yanında olun gidin demek bizim haddimize düşmez. Lakin ortada ülkemiz üzerinde büyük tuzaklar sergilenmekte, Türk millet'i uyanık olmalıdır. Tüm etnisitesiyle yekpare olmak zorunda nasıl ki, Çannakkale de, Kurtuluş savaşında, Sarıkamışta, Sakarya da bir ve beraber olduysak aynı duygularla yine kenetlenme zamanımız hiç bir partinin şuanda ne söylediği, nasıl düşündüğünün bir önemi yoktur. Mesele bu cennet vatanımızın beka davasıdır. Gelecek nesillerimize bırakacağımız en büyük mirasın özgür ve gelişmiş müreffeh bir Türkiye olacağını unutmamak gerekir. Aksini düşünmek ihanet ve şer odaklarının hamiliğinden başka birşey olamaz.