Değerli okurlarım,birkaç gün önce Çek Cumhuriyeti " Çekya" 'nın başkenti Prag'da Çekya interpolince yakalanarak göz altına alınan terör örgütü PYD'nin eski eş başkanı Salih Müslim'in Türkiye'de daha önceki tarihlerde 4 ayrı suçtan ve kumru sokak,Güven Park eylemlerinin talimatını vererek masum insanlarımızın katledilmesinin müsebbibi olan bu eli kanlı katil hakkında kırmızı bülten ile yakalama kararı çıkarılmasına rağmen yakalanmasının akabinde Dışişlerimiz ivedilikle bu terörist başının çıkarılacak mahkemeden sonra Türkiye'ye iadesini talep etmesi üzerine bu müptezelin Pragda mahkemeye yüzleri maskeli terör polisleri eşliğinde elleri kelepçeli mahkemeye intikal ettirildiği,bunun akabinde ivedi bir şekilde mahkeme kararı ile serbest olduğuna dair karar verilmesi üzerine sırıtarak elleri kelepçesiz bir halde mahkeme salonundan çıkışı gerçekten Türk milletine yönelik sözde demokrasi den söz eden küresel güçlerin yapmış oldukları pespayelikleri ile bir kez daha karşı karşıya gelmiş durumdayız.Avrupa ve dünya devletlerinin bugüne kadar olduğu gibi teröristleri nasıl barındırdıkları,bizlere karşı tehdit unsuru olarak kullandıkları bu hain teöristleri besleyen ülkelerde istedikleri gibi serbestçe dolaşmaktalar.Sözüm ona teröristleri korumadıklarını her defasında dile getirseler de bunların gerçek yüzlerini bilmekteyiz.Bu bağlamda mahkemece tutuklanmayan bu terörist başının Türkiye'de talimat vererek kanlı eylemler yaptığından dolayı istememize rağmen teslim edilmemesi adeta teröristleri,barındıran,besleyen ve
onlara serbest dolaşım hakkı tanıyan yardım yataklık yapan ülkeler sınıfına giren Çekya hükümetine yönelik Dışişleri Bakanlığımızca nota verilmeside oldukça manidardır.Terörsit başının serbestliğine karar veren Çekya mahkemeleri hukuki değil,siyasi karar vermişlerdir.Bu bağlamda hükümetimiz ve devletimiz Çekya Devleti ile ikili ilişkilerini tekrardan gözden geçireceği,bunun akabinde Terörist başı Salih Müslim'in Türkiye'ye iade edilmesi hususunda işi oldu bittiğe getirilmesini önleme adına her türlü dış politikanın Türkiye ekseninde olumlu sonuçlanması adına girişimlerin had safhada olduğuda görülmektedir."Zira Çarşambanın geliş perşembeden belli olur." atasözümüzüde burada yad ederken, Bu terörist sevici emperyalistler,oldum olası Türkiye hakkında hiçbir zaman bu örgütlere yönelik terör muamelesi yapmamışlardır. Zaten avrupa zihniyetini kısaca analiz ettiğinizde,Almanya,Belçika,Fransa ve Hollanda oldum olalı Türkiye'ye karşı teröristleri korumakta,kollamakta hatta ve hatta gerek gördüğü yerde iltica etmelerine de kucak açmaktalar.Bu ülkelerin birçoğunda alenen dernekleri bulunmaktadır.Afrin "Zeytin Dalı Harekatı " başlarken Türkiye aleyhine yapmış oldukları protestoları ve Türk vatandaşlarımıza özellikle Almanya'da havaalanında saldırarak tartakladıklarını da unutmamak gerekir.Bugün Fetö veya diğer terör örgütlerinden ilişkilendirilen yüzlerce vatan hainlerini bu alçak Avrupalılar ileride bizlere gözdağı olarak beslemekteler.Hollanda'nın geçtiğimiz günlerde 1915 Ermeni soykırımı varmış gibi destekleklediklerini ve tanıdıklarını her zaman olduğu gibi lanse etmeye çalışan bu küresel güçler asıl dertleri kendini aşan ve atılım içerisinde olan Türkiye'nin ilerlemesini ve önünü kesmektir.Sömürgeci zihniyetleri doğrultusunda  engelleyici tavırlar koymaya çalıştıklarını anlamamak ahmaklıktır. Bu pespayeler her zaman olduğu gibi altımızı oymaya çalışsalar da hiçbir zaman muvaffak olamayacakları aşikardır.Bugün eğitim veya gezi amaçlı olarak bu ülkelere gitmeye karar veriniz,bunların içinde İngiltere'yi unutursak haksızlık ederiz.Kırk dereden su getirtirler.Lakin yazılı veya görsel medyadan takip ettiğimiz kadarıyla Türkiye'yi kötüleyen,Türkiye'nin iç dinamizmine dinamit koymaya çalışan hainleri baştacı yapan bu hain devletlere ne kadar güvenilir oldukları ortada.Bugüne kadar ABD ülkemizin temeline bomba koyan hain Fetö'yü pensilvanyada nasıl ülkemize karşı tehdit unsuru olarak besliyorsa bugüne kadar hiçbir şekilde Türkiye'ye iade edilmesini dillerine bile getirmeyen bu hain seviciler ve yandaşları Türkiye'nin dış politikasındaki haklı taleplerini maalesef karşılıksız koyduklarını artık sağır sultan bile biliyor.Dilimize pelesenk olan ''Türk'ün Türk ten başka dostu yoktur.'' söyleminin haklılığının olduğunu bir kez daha anlamamız ve kendimize şiar etmeliyiz.
Dünya var olduğu sürece de olmayacak.Bırakın bu hainleri içimizdeki hainleri de islah etmek adına daha çok işimiz var düşüncesindeyim. Allah Türk'ü bu müptezellerden korusun.