Değerli okurlarım, Türkiye "Zeytin Dalı Harekatı"nı kahraman mehmetçiğiyle dur durak bilmeden Afrin'e ilerlerken,maalesef dış mihraklar gibi düşünen onların hamiliğinde harekat eden içimizde beslediğimiz vatanın kutsiyetine önem vermeyen akıllarını ABD ve küresel güçlere kiralatmış zihniyetler artık pes doğrusu dedirtecek kadar müptezel davranışlar sergilemeleri ülkeyi kaos ortamına sürüklemek için attıkları hasmane tohumları ve adımlarıdır. Bu bağlamda HDP Mersin Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat'ın fütursuzca söylemi olan"Afrin Türkiye'nin vietnamı olur" diyerek nasıl bir gaflet ve ihanet içerisinde olduğunun farkında değildir.Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kahraman ordularının başarısını ve dirayetini hiçbir şekilde sorgulama gibi güçü olmayan güruhlar Afrin operasyonuna odaklanmış olan ordumuzun şevkini ve motivasyonu kırmak için taktikler uygulamaya kalksalar dahi bunun inandırıcı olmayacağını gayet tabi görebiliyorlar. Başta ABD ve yandaşları Türk ordusunun ve devletinin "Zeytin Dalı Harekatı"kararlığını ve ciddiyetini doğrusu bu kadar tahmin edemiyordular.Neredeyse operasyonun 20 günü itibariyle ilk günkü gibi vakurlu ve hamasetli duygularla PKK/PYD ve DEAŞ örgütlerinin üzerine giderek 1000 yakın terör örgütü mensuplarını etkisiz hale getirmemiz ve git gide büyük kayıplar vermekten çekinen bu şer güçleri artık girdikleri inlerinde bertaraf edilerek Afrin'e yönelik ilerleyişler zaferle devam ederken,bu örgütlere silahlarını temin eden ve üzerimize salmaktan imtina etmeyen sözde müttefik görünümlü tutarsız ABD'nin vermiş olduğu roketler ve bombalar askerlerimizin şehit olmasına sebebiyet veriyor. Bu nasıl müttefiklik kendilerinin kan emici olduğunu ve terörden beslendiğini tüm dünya alem bilmekte bunlar kendilerini temize çıkarmaları ahmaklıktan  başka bir şey olmasa gerek.Nasıl ki, güneş balçıkla sıvanmazken hiç kimsenin gözünü boyayamazlar.Hükümetimiz ABD'ye yönelik yapmış olduğu bildirimde Münbiç'ten çekilmesini eğer terörist kisvetine girerek ordumuza yönelik teröristlerle işbirliği içersinde hareket ederlerse Türkiye devleti teröriste yönelik nasıl haklı ve meşru hakkını kullanıyorsa keza bunlara karşıda aynı tavırda harekat edeceğini  alenen ifade etmiştir.Türk milleti bir yandan milli duruş sergilerken,yüce mecliste yer alan sözde kürtlerin haklarını savunduklarını zanneden sözüm o'na PKK ve ABD'nin maşası olan adına asla vekil diyemeyeceğim.Diğer omurgalı ve vakur vekillerimizi tenzih ederek.Bu pespayelerin halen dahi Türkiye'nin operasyonel harekatını baltalamaya ve dış mihrakların değirmenlerine su taşımaktalar.Türk milleti 911 km kare olan Suriye sınırının güvenliğini muhafaza etmek için haklı ve meşru yolu izlerken,yukarıda bahsettiğim zihniyetler ülkemizin içerisinde bulunan Kürt vatandaşlarımızı provoke etmeye çalışarak ülkemizdeki huzur ve refahı bozmaya çalışmaktalar. Artık kürt halkımız yıllarca kendilerini kandıran ve onların oyları ile  ihya olan güruhlara inanmamaktadır. Yüzyıllardır aynı medeniyetin mirasçısı olan Türkleri ve Kürtleri asla karşı karşıya getiremeyecekler. Bu iki kardeş halk birbirine kenetlenerek Afrin operasyonunda olduğu gibi hedefine doğru ilerlemekteler.Zira bu kardeşliği hasmane duygulara çevirmeye çalışacak şer güçleri biran olsun ne ülke içinde,ne de yurt dışında dur durak bilmeden saldırılarına devam etmekteler. Daha bir kaç gün öncesinde İngiltere'nin başkenti Londra 'da ve Almanya'da yaşayan Türk vatandaşlarının Afrin"Zeytin Dalı Harekatı"nı desteklemelerini protesto eden PKK terör örgütü yandaşları ellerinde Türk bayrağı olan vatandaşlarımıza hasmane duygularla saldırarak darp ve şiddet kullanmışlardır.Bu devletlerin Polis'lerinin ne kadar taraflı olduklarını olaylara müdahale şekilleriyle tüm dünya kamuoyuna yansıtmışlardır.Saldıran PKK terörsit taraftarı ne hikmetse göz altına alınan oradaki Türk vatandaşları artık pes doğrusu dedirtecek çifte standart uyguladıklarını gördükçe milletçe midemiz bulandı ve şiddet nefretle kınamak en büyük hakkımızdır diyorum.Malum yıllar yılı Türklere karşı ırkçı yaklaşım sergileyen Almanya,Belçika,Fransa, Hollanda ve daha birçok emperyalist devletler her daim teröristleri besleyerek Türk düşmanlıklarını hoyratça sergilemekten çekinmemişlerdir.Bu çok yüzlü devletler yeri geldiğinde kendilerini evrensel insan haklarının savunucusu olarak görmekteler.Suriye vatandaşını katil Esat bir taraftan bombalarken,PYD-PKK gibi diğer terör örgütleri bir taraftan Suriye bölge halkını tehdit ederken,insanlık vahşeti yaşanılırken,Birleşik Milletler veya Avrupanın sözde medeni devletleri nerelerdeydi.Bizim içimizdeki satılmış vekiller neredeydi.Türkiye Cumhuriyeti herzaman olduğu gibi atalarından görmüş olduğu insani duygularla bu vahşetten bitap düşen Suriye'liye kuçak açarak her türlü insani yardımını esirgememiştir. Bugün neredeyse 4 milyon Suriyeliyi besleyen Türkiye'ye maalesef hiçbir şekilde destek verilmediği gibi fırsatını bulduklarında yerle yeksan etme düşüncesine sahip olanlara Türk Devleti ve Milleti öyle bir şamar vurmuş ki, bunlar dünya var oldukça Türk milletinin bir tek teline bile zarar veremeyecekler.Nedeni ise Türk milleti batıldan yana değil.Haktan ve hakkaniyetten yana olduğu sürece bu şanlı millet ordusu ve vatanı ile ilelebet payıdar kalacaktır.