Değerli okurlarım,son günlerde gündeme en sert sekilde damgasını vuran ve siyasilerinde sivil toplum örgütleri ve  kuruluşlarınca da eleştiri oklarına maruz kalan 14 şeker fabrikamız özelleştiriliyor haberi ülke genelinde tartışmalara neden olduğunu görmekteyiz.Bu bağlamda İç anadolu bölgemizdeki 2.5 milyon çiftçimizin geçim kaynağı olan şeker pancarı üretimine malum 2000 'li yıllar da kota getirilmişti.Bunun akabinde 18 yıl sonra fabrikaların satılacağı haberleri ve bazı iddialar doğrultusunda artık devletin tekelinde bulunan bu şeker fabrikalarımızın özelleştirilmesine karşın tepkiler endişeler ve serzenişler devam etmek.Toplam olarak 4900 işçinin istihdam edildiği,özellikle Konya Ilgın şeker fabrikasının yıllık 33 milyon TL kar elde ettiği halde özelleştirme durumu akıllara durgunluk vermektedir.

Bu İddialar kapsamında şeker fabrikalarında şeker üretildikten sonra geriye kalan atıklardan küspesininde doğal hayvan yemi olarak kullanılması,hayvancılık sektörü açısından önem kazanırken,Özelleştirme konusu birçok spekülasyonu da beraberinde getirmekte.Zira zihinlerimiz kurcalayan NBŞ iddiası yani nişasta bazlı şekerin[mısır şurubu] üretilmesi sonucunda insan sağlığına büyük zararları dokunması hassabiyle bu ürünün fruktoz,insülün direncini olumsuz olarak tetiklediği,akabinde şeker hastalığı ve şişmanlık başta olmak üzere kalp hastalıklarına ,karaciğer yetmezliğine ve kanser hastalığı gibi kronik ve ölümcül hastalıklara yol açacağından haklı olarak kamuoyunu rahatsız edici etkenler söz konusu olup,bu rahatsızlığın çözüme kavuşması doğrultusunda yetkililerin olayın vahameti hakkında bilgilendirme yapmaları elzemdir. Türkiye'de NBŞ üretimi mısırdan üretilmekte olup,ayrıca beş firmanın denetiminde bulunmaktadır.Bu şirketler sırasıyla;
-Amylum(Britanya ve ABD Ortaklığı)
-Cargill(ABD)
-PNS(Cargill ve Türk Ortaklığı)
-Tat Nişasta
-Sunar Mısır Entegre'den oluşmaktadır.Avrupa Birliğinde Nişasta bazlı şeker üretimi son zamanlarda düşerken,Türkiye'de artmasıda endişe verici bir durum sergilemektedir.

Türkiye'de birey başına nişasta bazlı şeker tüketimi 6 kg iken Avrupa Birliğin de bu miktar 1 kg civarındadır. 2013 yılında ülkemizde yasa tasarısı ile Türkiye'deki NBŞ (Nişasta bazlı şeker) kotası yüzde 10'dan yüzde 15'e çıkarılmış olup,bu oran AB ülkelerinde kota oranı yüzde 4'ler civarındadır.
Mısır şurubu ile şeker pancarı arasında fiyatsal mukayese yaptığınızda,şeker pancarına oranla 250-300 dolar daha ucuz ve sıvı olarak pazarlandığı,Bu doğrultuda,unlu mamüller,şekerlemeler,reçeller,alkollü ve akolsüz içecekler gibi şeker gıda sanayisinde büyük ölçüde kullanılmaktadır. Bu iddialardan en çarpıcı açıklama da İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener den geldi.İddiasına göre geçtiğimiz günlerde ABD Dışişleri Bakanı Rex Tıllerson'un, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu ile yapmış oldukları Afrin Operasyonuna yönelik toplantıda 14 şeker fabrikasının bu görüşmeler esnasında karar alındığı iddiasıyla siyaseten halka meydanlarda deklare etmekte olup,bu konunun muhatabı olan hükümet yetkililerince kamuoyununda zihnini kurcalayan şeker fabrikalarımızın neden özelleştirilebileceğini,halkımıza detayli olarak anlatılması gerekir.Kar veya zarar ediyor mu? Bunca şeker pancarı üreticilerini bölge halkı olarak etkilenip,etkilenmeyeceği yönünde aydınlatıcı bilgilerin aktarılmasının kaçınılmaz olduğuna inanıyoruz.Bu bağlamda bilgi kirliliğinin veya yanlış haberlerinde hafızalarımızdan arınması adına hükümetimizin bu iddiaları açıklamasını bekliyoruz.Bazı güruhlar bu gündemi siyasi polemik aracı yapmaya çalışıyorlarsa da onlara da gerekli dersin verilmesi adına işin uzmanları ve yetkililerince doyurucu bilgileri beklemek dileğiyle...