Değerli okurlarım, bir önceki gün sayın KILIÇDAROĞLU'nun kendi söylemleriye elinde İsviçre bankalarında Sayın ERDOĞAN'ın ve yakın çevresinin para aktarımlarının vesaire belgesinin olduğunu bunu da açıklayacağını söylemişti. Hatta sokak jargonuyla "TAYYİPÇİĞİM "gözlerinden öperim edasıyla şov gösterisi yaptığını hepimiz hemen hemen gördük. Maalesef salı günü siyasi partilerin grup toplantısında CHP Genel Başkanı sayın KILIÇDAROĞLU'nun elindeki bir tomar dekont dediği evrakları sallayarak büyük bir zafer kazanırcasına vakur ve bir de o kadar kendinden emin olarak hamasetli çıkışıyla ortalığı yerle yeksan edercesine açtı ağzın,yumdu gözünü lakin beyhude sözler, henüz gerçekliği ispat edilmemiş sadece iddiadan ibaret mesnetsiz evraklardan başka birşey göreniniz var mı? CHP'li sayın milletvekillerin sevinçlerinden ağızları kullaklarına varırcasına büyük zafer kazanmış gibi protesto ederek" TAYYİP İSTİFA" diyerek haykırmalarını gerçekten bir vatandaş olarak yadırgadım.Keşke bu fakrü zarrüret yaşayan millet'in derdiyle de bu kadar yakınen ilgilenselerde işte bizde onları bu şekilde alkışlayabilsek. Güya İngiltere devletine bağlı 500 metre kare bir alana sahip 80 bin nüfusu sahip olan MAN adasındaki,bir bankaya Sayın ERDOĞAN'ın, akrabalarınca para transferi yaptığını gösterir belgeler olduğunu iddia etmekteler. Bir muhalefet olarak devletin ve millet'in menfaatini koruma adına yaptıkları araştırmalar ve delillendirme açısından gidişat doğru olabilir. Bunda herhangi bir beis yok. Zira bu mesnetsiz belgeleri bunların ellerine hangi görünmeyen güçlerin verdiğinin kaynağını mertçe açıklarsa işte o zaman herkesi inandırmış olursunuz. Henüz yargıya gitmemiş ne olduğu belli olmayan bir tomar evraktan başka orta da herhangi bir şey göremiyoruz. Sırf sayın ERDOĞAN'ı al aşağı etmek için tertiplenmiş bir tezgahsa, ABD ve Fetö taraflarınca komplo teorisnden başka birşey olmadığını ergeç hepimiz göreceğiz.Hain emellerin hamiliğini yapmak gerçektek gafletten başka bir şey değil. Rıza SARRAF olayında görüldüğü gibi ABD devleti bir anda SARRAF'ı tanık yaptı. Sırf Halkbank düşmanlığı nedeniyle de ABD 'de tutuklu bulunan Genel müdür yardımcısınıda sanık pozisyonuna soktular. Bu duruma Allah aşkına kargalar güler mi? Gülmez mi? Yok böyle bir siyasi yaklaşım. ABD şuanki, senaryosunu sırf sayın Tayyip ERDOĞAN'ı Türk halkının önünde küçük düşürme propagandasını yaparak önünü kesmeye çalışmaktadır. Maksatları gayet açık ve seçik ortada Türkiye devletini gerek ekonomik, gereksede dış politikata etkisiz hale getirmek.Ne zaman ki, Türkiye milli bir atılım içerisinde haraket edecek işte o zaman bu batı emperyalistler ilerlemesin daha ileriye gitmesin diyerek oyun içinde oyunlar sergilemekteler. Zaten içimizde o kadar bu oyunları hevesle oynayacak figüranlar varki, yeterki Tayyip'ten kurtulalım ne olursa olsun sığ düşüncelerle, aslında Türkiye Cumhuriyeti devletinin altına dinamit koyduklarını algılayamıyorlar. Bu vatanın bölünmez bütünlüğü  .için hepimizin üzerine düşen görevler vardır.
Bunu ister vatandaş olsun isterse ülkemizi yönetenler en iyi şekilde ifa etmeleri gerektiği inancındayım. Aksi takdirde  bu halimize inanın dış güçler kıçlarıyla gülerler. Ha keza Kargaları zaten üstümüze güldürtüyoruz. Biraz siyasi misyonumuzu bir kenara koyalım. Milliyetçi ve vatansever duruşumuzla dış ve iç tehdit unsurlarına yönelik vakur duruşlar sergileyelim. Atatürk gibi dünya lider'inin evlatları olduğunmuzu unutmayalım lütfen...