Değerli okurlarım, bildiğiniz gibi ülkemizin istihdamının olmazsa olmazı olan ülkemizdeki 7 milyon işçi kardeşlerimizin yasal hakları olan asgari ücretle ilgili olarak, her yıl sonunda yani bu aylarda işveren, işçi sendikası ve hükümet temsilcileri tarafından oluşturulan komisyonlarca 2018 yılı asgari ücreti hakkında görüşmeler başladı. Bu yıl itibariyle net 1404 TL olan asgari ücrete acaba ne kadar daha zam yapacaklar diye, tüm işçilerin gözü ,kulağı bu görüşmelerde nasıl bir sonuç çıkacağını beklemekteler. Zira bu alacakları zamlar bir yıl boyunca bunların yaşamlarını ekonomik olarak idame etmeleri açısından elzem. Bugün ülkemizin iç siyasetinin ve dış politikasındaki problemler nedeniyle ekonomik buhran içerisinde olduğumuzu inkar etmek aymazlıktır. Bugün akaryakıtın son iki ayda neredeyse 6 binlere dayandığı tabiri caizse iğneden ipliğe her şeye zam gelen ülkemizde yeni işe giren birinin 1400-1500 TL Asgari ücretle geçimini sağlamasının mantığını izah edebilirmisiniz? Tabiki, hayır her şey ateş pahası olmuş bir ekmeğin 1.25 krş olduğu, bir bardak çayın 1.500 krş olduğu bir kilo etin 50 TL dayandığı ülkemizde işçi emekçilerinin almış oldukları bu paralar yaşam standartlarına uygunmu? Bu işçilerin insan gibi yaşamaya hakları yok mu? Paramızın küresel güçlerin oyunlarıyla devamlı devalüasyonlar karşısında değerini kaybettiği alım gücümüzün zayıfladığını hep birlikte yaşıyoruz. En basitinden semt pazarlarını marketlere nispeten ucuz olması nedeniyle pazara 100 TL ile giden vatandaşlarımız emin olun ki, bir çok ihtiyacını bir sonra ki, haftaya ötelemekte bunun asli sebebinin ne olduğunu gayet iyi anlıyoruz ki, dış kura karşı paramız git gide zayıflamaktadır. Bu gün Agari ücretliye 100 veya 200 TL zam yapılması hiç bir yaraların sarmaz ancak geçici olarak pansuman görevi yapar. Ülkemizdeki yaşamsal realiteye baktığımızda Asgari ücretin 2500 TL'nin altında olmamalıdır. Bu duruma haklı olarak işverenler tepki göstermeleri gayet doğaldır. Devletimizin de müteşebbislere sosyal devlet ilkesine dayalı olarak  "SÜBVANSİYON"desteğini vermelidir.Gerekirse işverenin çalıştırdığı işçinin SSK ve diğer sosyal giderlerinde kolaylık sağlamalıdır. Devlet, işveren ve işçi temsilcilerinin oluşturacakları konsensüs itidallı harekat etmelidir.İşçide işverenine ve yaptığı işine karşı sadakatli olmalıdır. Genelleme yapacak olursak bazı ekmeğine hain bakan işçilerde var. Bunu zaman zaman hepimiz duyoruz veya görüyoruz. İşyerinde yöneticilerinin veya patronun davranışlarına sinirlenerek işyerinde üretimde veya başka konularda hille cihedine giderek maddi veya manevi zararlar verdiklerini bu davranışların gerçekten insanlığa yakışır bir durum olmadığı, bu gibi zihniyetteki insanların asla iki yakaları biraraya gelmez her zaman sürünmeye mahkum olurlar. Çalıştığınız iş yerinin sahibi,gayrimüslim olsa bile, size ekmek veriyorsa o'nun size emanet ettiği malına işine kendi malınızmış gibi koruyup kollamalısınız. Zira oradan kazandığınız paranın helal olması lazımki çoluğunuz,çocuğunuzun boğazına gidecek lokmaları unutmamak gerekir. Hükümetimizin, işverenlerimizin ve işçi sendikamızın 2018 yılı kriterlerine uygun olarak hayat standartları çerçevesinde emekçi kardeşlerimizin hakları olan Asgari ücretin iyileştirilmesi adına 15 Aralıkta verilecek nihai kararın emekçi kardeşlerimizin beklentilerine müjde olmasını temenni ediyorum.Zira işçi bu vatanın olmazsa olmazlarından onların emeklerine gösterilecek saygı gelişen ve hızla büyüyen Türkiye'ye olan güvenin ivme kazanmasına yol açar....