Değerli okurlarım,Türkiye'nin gündemi renkliliğini korumakta,bir yanda Afrin "Zeytin Dalı Harekatı",Diğer taraftan iç politikalar iktidar,muhalefet çekişmeleri ve Anamuhalefetin 36.Olağan kurultay toplantısı derken,günler sular,seller gibi bir birini  kovalamakta.Bir bakıyorsunuz haftanın başı akabinde ne zaman hafta sonu geldiğini bile farkedemeden zaman öyle çabuk ve hızlı geçiyor ki, bu arada Afrindeki operasyonda istenmeyen haber 5 askerimizin şehit haberi bu hainler ile mücadele eden aslanlarımızın tek bir tırnağına dahi zarar gelmesini istemediğmiz halde bu hadiselerin olması ülkemizi ve ailelerini yasa boğdu. Gerçi ateş düştüğü yeri yakmakta. Ülkenin duyarlı milleti olarak etkinlenmekte ve üzülmekteyiz.Bu şehitlerimiz sözleşmeli er,uzman çavuş gibi gariban aile çocukları,bunlar anadolunun kara bağrından çıkan gençlerimiz.Saf bir o kadar da vatan,bayrak aşkıyla yurt savunmasına canlarını siperane eden gençlerimize millet ve devlet olarak gereken önemi verebiliyormuz?Ülkemizde ve dış ülkedeki zalimler Türkiye'nin sınır hattını ve olası saldırılara karşı güvenliği için savaşırken bu savaşta yiğitlerimizi verirken halen muhalefetlik yapıyorlarsa bunların kanlarından şüphe etmek gerek.Dava siyasileştirilmemeli zira işin içinde yurt savunması var. Bunun yanında gazilerimizi de unutmamak gerekir.Ne yazık ki, bazen geçmişini çok çabuk  unutan güruhlar  bu gazilerimize yönelik seviyesiz davranışlar sergilediklerini de zaman zaman görsel medyadan veya yazılı basından oluyoruz.Özellikle toplu taşıma araçlarında yasal bir hak kendilerine devletimizce verilmesine rağmen bu insanlarımıza karşı onurlarını zedeleyici nahoş tavırların alınması vatanımızın birliği adına zamanında canla başla hizmet eden gazilerimizi yaralamaktadır.Bu konuda gerekli önlemlerin ciddiyet çerçevesi içerisinde alınılmasının elzem olduğunu ifade etmek isterim.Lakin son zamanlarda bu operasyonların millet olarak ortak duygularımızın üst seviyesinde olan milli duyguları art niyetli kullanmak isteyen pespaye zihniyetli kişilerin türediğini,geçtiğimiz hafta cuma hutbesinde de camilerde halka anlatıldı. Bizim malumunuz halkımız çok çabuk kandırılacak vasıflara sahip,devlet ve millet sevgisine sahip olan vatandaşlarımızı cep telefonlarından dolandırıcılar arayarak, Afrinde operasyonda görev yapan mehmetçiklerimiz için diyanetten veya diğer kamu kurumlarının adlarını söyleyerek maddi destek vermeleri için insanları kandırma cihedine giden sahtekarların olduğunu ve bu konuda vatandaşlarımızın aldatılmaması gerektiği şeklinde uyarıda bulunmaları gayet yerinde bir davranış.Zira cep telefonları veya akıllı diye tabir edilen bu telefonların yaşamımızda yer almasından sonra kötü niyetli düzenbazlar hileli yollar ile defalarca binlerce vatandaşımız,bizler C.savcısıyız,Emniyetten arıyoruz diyerek.Kontör ve hesaplarına para yatırmaları için şantajlar yaparak,yok efendim operasyondayız.Kontöre ihtiyacımız var veya adınız falanca,filanca terör örgütünde geçiyor diyerek vatandaşlarımızı kandırarak ve panik,korku salarak dolandırdıklarını hemen hemen herkesin bilmesine rağmen bu müptezeller günbe gün gündemin akışına göre değişik mecralarda değişik sahtekarlık,dolandırıcılık yollarına gitmekteler.Halkımızın milli duygular yönünden yumuşak karınlarının ne kadar hassas olduğunu bilmemek mümkün değil.Bu örnekleri "Zeytin Dalı Harekatında" yaşıyoruz.İnsanlarımız askerlere sevgi ve şefkatle sarılarak kendilerince hazırladıkları yiyecek ve giyecekleri sunduklarını,hatta asgari ücretli bir vatandaşımız bir aylık maaşını bu operasyona katılan mehmetçiklerimiz için banka hesabına yatırdığını gördükçe insan olarak duygulanmamak ve etkilenmek mümkün değil.Hatta yetkililer belediye ve camilerden anons yaparak bu davranışlara teşekkür ettiklerini,askerin tüm ihtiyaçlarını çok şükür devletimizce en iyi şekilde sağlanıldığını,bu bağlamda aralarından terörist zihniyetli kişilerin sunmuş oldukları yiyeceklerin Allah muhafaza zehirlenmelere saik olacağını unutmamak gerekir.Vatandaşlarımızın bu sahtekar ve dolandırıcılara karşı uyanık olmaları gerekir. Ayrıca Ankara da sıcak saatler yaşandı  CHP 36. Olağan Genel Kurultayı’nda genel başkanlık seçimlerine saat 21.00’de sularında başlandı. 1266 delegeden 1253'ünün oy kullandığı seçimde 1237 geçerli 16 geçersiz oy sayıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, resmi açıklamaya göre 790 oy ile yeniden genel başkan seçilirken, genel başkan adayı olan CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce 447 oy aldı.kazanmamıştı.Zira bu şekilde sonuç alınacağı tahmin ediliyordu.Daha önceki seçimde de Muharrem İnce Kılıçdaroğlu karşısında hezimet yaşamıştı.Kılıçdaroğlu istemediği sürece koltuğunu kimse kapamaz.Mühür kimdeyse Sultan Süleyman odur mantığı halen devam etmekte.Hiç kimse demokrasiden dem vurupta içini soğutmadı.5 kez Genel Başkan seçilen Kılıçdaroğlu sizce CHP!sine siyasi yönden bugüne kadar ne fayda sağladı.Onu tartışmak gerekir. Bazı CHP'liler haksızca MHP ve AKP'yi eleştireceklerine dönsün kendi hallerine yansınlar. Demek neymiş ne kadar adına demokratım desende koltuktan inmek zormuş vesselam.
CHP'nin 2019 seçiminde siyasi olarak ülke genelinde çok etkin siyaset yapamayacağını,benim kanımca delege sayısını sağlayıpta aday olsaydı Ümit Kocasakal Partiye yeni bir ivme ve dinamizim getireceğini düşünüyorum. CHP her zaman olduğu gibi "eski tas eski hamam "misali bu gidişle daha çok muhalefetlik yapacağa benziyorlar. Bu konuda CHP'li okurlarım bana darılsalar dahi görünen köy kılavuz istemiyor.Maalesef realite bu yine de kazasız belasız sürdürülen CHP 36.Olağan Kurultayının Türk milletine ve partililerine hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Yukarıda bahsettiğim gibi vatandaşlarımızın olası dolandırıcıklara karşı yapacakları en güzel cevap bu gibi durumlarda şehir merkezinde yaşıyorlarsa 155 Polis İmdat,köylerde bu hadiseler başlarına geliyorsa 156 Jandarma ihbar hatlarını aramaları gerekir. Cumhuriyet savcısı,Polis,Jandarma ve devletin hiç bir kurumu telefonla hiçbir vatandan para veya kontör istemez. Bu durumlarda soğukkanlı olmak gerekir. Bu düzenbazlar ve sahtekarlar yaşadığımız süreceher zaman değişik kılıklarla karşımıza illaki,çıkabilirler lakin vatandaşlık görevimiz olan kurallara uymak gerekir. Herkes vicdanının polisi ve savcısıdır.Fahri polis 
mantığıyla harekatla herhangi bir şüpheli şahıs ve şahısları hissettiğinizde en yakın dostunuz olan güvenlik kuvvetlerine yılgınlık göstermeden bir alo diyerek ulaşabilirsiniz.İhbarlar güvence içerisindedir. Bazı vatandaşlarımız halen ihbar ettiğinde sanki, suçlu onu bilecek endişesi taşımaktadır.Düşüncesinden vazgeçmeliler güvenlik görevlilerimize yapacağımzı her yardım bizlerin insanlık ve milli görevi olduğunu dimağlarımıza lanse etmemiz gerekir.