Akyel esti sabaha kadar…
Akyel esti sabaha kadar süpürdü her tarafı…Ağaçlarda kalan son yaprakları da uçurdu gitti. Her taraf kuru gazal oldu… Akabinde gün ağırınca çöpçüler kuru gazal yorgunu oldu…Gece boyu rüzgardan bacalar da flüt çalıp durdu…Biz burada sonbaharın en yalın halini yaşarken ve hava kış toplarken, Doğu da kış yorgunu oldu…
Karga kuşları tantana yaparak koşuşturup duruyorlar, arada sırada da sağlam kavgaya tutuşuyorlar… Belli ki onların da bir rant kavgası var…
Hava ılık ama kar topluyor gibi…
Eğer kırmızı ışık müsaade ederse…
Bir şehir toplanıyor evine akşamları eğer kırmızı ışık müsaade ederse… Bir şehir dağılıyor fabrikalara eğer kırmızı ışık müsaade ederse... Bir eğitim ordusu gidiyor okullarına, dönüyor okullarından eğer kırmızı ışık müsaade ederse…
Bir ağır hasta gidiyor 112 ambulansında hastaneye eğer kırmızı ışık müsaade ederse…
Kısacası kırmızı ışık hayatımızı bir dar alanda tamamen kilitlemiş durumda…
Kısacası ışıklı sistem bizim burada iflas etmiş durumda, faydasında çok artık zararı var…
Denemek için bir pilot bölgede ışıkları devre dışı yapın bakalım trafik nasıl akışkan hale geliyor… Deneyin görün ey sayın yetkililer!
Siyaseti koyma köşene!..
Böyle dedi değer verdiğim bir ağabeyim geçen bana…” Köşende hayatın içinden konulara yer veriyorsun böyle güzel, ancak bunların içine siyaset gibi can sıkan konu atınca tadı kaçıyor köşenin” dedi. Düşündüm bir nevi haklı…Aynı aşure gibi bu olay da..Aşureyi lezzetli ve vazgeçilmez kılan şey içine katılan malzemelerdir, o kadar güzel malzemenin arasına ısırgan katsanız olur mu_ Olmaz…Aynı durum…
OBJEKTİFE TAKILANLAR
-Lastikten tel çıkartacağım diye bir koca şehri duman altı yapmak var mı ya?
Bir fıkra:
Merdivende Oturdum
Temel ile Dursun sohbet ediyorlardı. Dursun konuşmasının sonunda şöyle der:
-Düşünebiliyi misin Temel dün bir saat boyunca asansörde kilitlu kaldum.
Temel hemen heyecanla atılır:
-O da bişey mi ula, geçen markette elektrukler kesilunce yürüyen merdivenda üç saat poyunca oturmak zorinda kaldum da.