Değerli okurlarım, 65 yıl önce Yunanistan'a ziyarette bulunan Türkiye Cumhuriyeti'nin 3. Cumhurbaşkanı sıfatıyla Celal BAYAR'dan sonra ilk kez Yunanistan'a dostluk ziyaretinde bulunan; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN'nın Yunan mevkidaşı Prokopis PAVLOPULOS ile gerçekleştirmiş olduğu toplantıda,

Görüşmenin basına açık ilk bölümünde konuşan Pavlopulos, Erdoğan'ın ziyareti öncesi gündeme getirdiği 'Lozan Anlaşması'nın 94 yılık bir süreçte günümüze uygun olarak güncellenmesi gerektiği konusu ile ilgili olarak, "Lozan'ın reform edilecek bir anlaşma olduğuna inanmıyoruz. Tartışılacak bir sözleşme değil" demesi üzerine sayın Erdoğan Yunanistan'da bulunan müslüman Türk azınlıklarının hak ve hukuklarının Lozan kurallarına uygun olarak uygulanmadığını, Yunanistan'ın kişi başına milli geliri 18 bin dolar olduğu halde, batı Trakyada yaşayan Türk'lerin milli gelirlerinin 2200 dolar olmasının bu bölgede yatırımın yapılmadığının burada bulunan insanlara karşı ayrımcılık politikası olduğunu vurgulamıştır. Buna keza müslümanların dini liderleri 
 
 

 olan baş müftü seçimine de müdahale ederek, Yunan hükümetinin tayin etmesi sonuçu gerçekleştiğini ifade eden, Sayın Erdoğan Türkiye'de bulunan Rum ve azınlıklara Türk Devletince dini veya siyasi konularda asla müdahale edilmediğini Lozan'ın ruhuna aykırı olmadan antlaşmaya bağlı kalındığını hamasetle tüm dünya'ya ve Avrupa'ya haykırmıştır.

Pavlopulos'un açıklamasında ise,

Yunanistan olarak Türkiye'yi her zaman AB'de destekleyen bir ülke olduklarını, bu ziyaretin AB açısından da çok büyük bir öneme sahip olduğuna inandıklarını, AB'ye Türkiye'nin tam katılımı, hem Türkiye halkına, Türkiye'ye yararlı bir olgu olacağına inandığını ifade etmiştir. Söylemleri realiteye uymadığını, hiç bir samimiyet belirtmediğini ifadesidir. Zira bu şekilde düşünen birinin 15 Temmuz FETÖ terör örgütü'nün ülkemize yönelik olarak yapmış olduğu darbeye karşı sergilemiş oldukları yaklaşım maalesef dostane değildir. Bilakis terör örgütünü destekleyici mahiyetedir.Yunanistan'a sığınan asker kisvesindeki darbeci hainler halen Yunanistan'da sözde tutuklu,Sayın Cumhurbaşkanımızın Yunanistan ziyaretinde, Yunan Başbakanı ÇİPRAS ile yaptığı görüşmede, teröristlerin iadesi gündeme gelmiş. Lakin darbecileri desdeklemediklerini, aynen ABD söylemine benzer bir cevapla iade işinin yargının görevi olduğunu lanse etmiştir.Bu pespaye görüntüleri gerçek samimiyetsizliklerinin göstergesidir. Güya komşuyuz,bu nasıl komşuluk ilişkisi daha düne kadar Türkiye'ye karşı tehditkar takınan Yunan'lılar zaman zaman sabrımızı ve nabzımızı kontrol etme adına adalarımıza ve kıta sahanlığımıza tecavüzde bulunduklarını hatırlamamak aymazlık olur. Kardak krizini vesaire durumları gayet iyi hatırlıyoruz. AB ülkesi olma hassabiyle daha birkaç sene öncesinde Ekonomileri yerle yeksan olan Yunanistan'a en büyük destek Almanya tarafından ekonomik yardım gören Yunanistan emin olun ki, kendisini toparladığı zaman Türkiye'ye karşı tarihin her döneminde oldukları gibi Bizanslı hasmane tutumlarından vazgeçmeyecekleri aşikardır.Zira teşbihde hata olmaz Yunanistan Avrupa'nın ve küresel güçlerin saldırgan köpeğidir. Türk millet'inin kesinlikle aklından çıkarmaması gereken " SU UYUR DÜŞMAN UYUMAZ" Atasözünü hiç bir zaman basite almamalıyız. Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanımızı Türk Millet'inin haklı kararlılığını ortaya koyarak Yunanlı mevkidaşının gaflarına karşı vermiş olduğu hayat dersi göğsümüzü bir kez daha kabartmıştır. Ne Mutlu Türk'üm Diyene!