Değerli okurlarım, Bir önceki yazımda Nato'nun ülkemize faydasından çok zararının olduğundan bahsetmiştim. Hiç bir zaman Nato bizim dostumuz olmamıştır. Ne zaman ki, Türkiye ekonomik olarak gelişmişlik göstermeye başlamış o anda türlü türlü oyunlarıyla bizleri pes ettirmek için uğraşmışlar. Bir zamanlar elebaşı ABDULLAH ÖCALAN'ı koruyup kollayan daha sonrasında al Apo'yu ver Fetö'yü yapan miadı dolduğu zaman da dost görüntüsü vermek için emanet ellere teslim eden küresel güç zihniyeti şuanda aynı tavırla Fetö alçağını bize vermemekte direnmekte hatta söz konusu bile etmemektedir.Elinde ki argümanlarını bize yönelik sinsice ve pervasızca kullanan ABD ve yanındaki,diğer Avrupa sömürücü küresel aktörler işleri güçleri ülkemizin altını oymaya devam etmekteler.

Haçlı zihniyetinin devamı olan bu pespaye görünümlü müptezeller .Türkiye hakkındaki emelleri böl,Parçala ve kolay lokmalara ayır daha sonra rahat rahat tahakküm altına al düşüncelerinden asla vazgeçmiş değiller.İçimize o kadar hainler yerleştirmişler ki, O hainlerin pisliklerini temizlemekten gerçekten etrafımız da olup bitenlerden bihaber olmamıza sebep oldu. Bu hain Fetö'ye hocaefendi diyecek kadar pespayeler fütursuzca saldırılarına devam etmekteler. Kamu kurum ve kuruluşlarımız da halen kendisini kamufle  etmeye çalışan bu zevatların üzerine henüz gidilmediği kanaatindeyim. 
Türkiye'nin başına bugüne kadar Mustafa Kemal ATATÜRK' ten sonra cesur, vakur duruşuyla meydan okuyan Sayın Cumhurbaşkanımızı olduğunu söylemek gerekir. Bu duruşu  hazmedemediklerinin belirtisidir. Ey AVRUPA,Ey AMERİKA dedikçe bu  batı çakalları deliye dönmekteler nasıl olurda yıllarca tahakkümüz altında olan Türkiye'nin dik duruşundan rahatsız olmaktalar. Sayın C.Başkanımız 17 -25 Aralık öncesinde imam görünümlü Amerika ve Avrupa papazı olan Fetö'nün ülkemizde 40 yıldır aldan alta insanların dini duygularını istismar ederek, ülkemizin bugün içinden çıkmaya çalıştığı badirelere sebebiyet vermiştir. Bunun müsebbibi 40 yıldır gelmiş geçmiş siyasilerdir. Her şeyin bu dönemde olduğunu söylemek aymazlıkdır. Bugün hepimiz fotoğrafın tamamını gördüğümüz için Fetö canisine tü kaka diyoruz.

14 Temmuz da herhangi birimize Fetö nasıl biridir diye sorulsaydı samimi olun ne derdiniz? Dinimizi ve ülkemizi dışarıda temsil eden misyoner,hayırsever  hizmetsever  diye addetmezmiydiniz? yüzde doksanı bu düşünceydi.Bu dost görünüp zalimlik yapan o'nlarca insanımızı Allah, kuran ile kandırarak dini duygusunu istismar ederek gerek dönem dönem siyasileride kullanarak ülkemizi maddi ve manevi olarak bu güruhlar kullanmıştır. Devletin kılcal damarlarına kadar uzanan neredeyse 15 temmuzda ülke yönetimini ele geçirecek kadar kendisini güçlü gören bu alçaklara bu müptezellere desteği kimler verdi. Zalim ABD ve yandaşları Ne zaman ki, Türkiye RUSYA veya Ortadoğu ülkeleri ile ticari veya insani ilişkilere gireceği sırada önümüze yeni oyunlar, yeni tezgahlar,yeni senaryolar koymaktalar. Bugün anket yapınız MHP görüşlü birçok vatandaşımız Sayın Devlet BAHÇELİ'ye feveran etmekte kendi açılarından haklı işin ideolojik boyutuna baktığımızda AKP ile MHP'nin 15 Temmuz öncesine kadar birbirlerine siyaseten ağza alınmayacak hakaretler vs bunlar bir yerde seçmenleri kızdırmakta. Zira hiç bir seçmen bunu aklından çıkarmamalı ki, dün böyleydi bugün neden? Bugün değerli okurlarım ikinci SEVR'i bize yaşatmaya ve dayatmaya çalışan bu güruhlara karşı tek bilek tek yumruk olmak zamanı olduğunu Sayın Bahçeli görmüştür.O'na görede birinci davamızın Türkiye Cumhuriyeti'nin ikbal ve istiklal davası olduğunu bilge liderliğiyle göstermiştir.Mesele iktidar olmak değil.

Dış tehditlerde bir ve beraber olmaktır. Bunu bazen sabit fikirlilere anlatmak  çok zor. Bu gün darbe ile gerçekleştiremediklerini ekonomik krizler yaratarak yapmaya çalıştıkları aşikardır. Dünya da ne değişti ki, döviz, altın aldı başını gidiyor. Bu da ekonomik bir darbe ve terör saldırısı olduğunu hiç kimse aklından çıkarmamalıdır.Türkiye'nin kendi arabamı yaparım hamasetli tavırları, karşısında çılgına dönen ve kendilerine bağımlı yaşamamızı isteye Küresel güçler ayrıca İran ile de ticari yakınlaşmamız da ağızlarındaki salyaları daha da köpürtmektedir.Bu doğrultu da hepimiz siyasi düşüncesi ne olursa olsun  bir kenara koyarak vatan ve millet adına nasıl üretken olabiliriz o'nun kaygısına düşmeliyiz. Bu yıldırmalar asla ve kata bizleri olumsuz etkilememeli birlik ve beraberliğe en fazla olduğumuz bu geçici süreçte yek vücut olmamız gerektiğine çünkü biz güçlü Türkiye’yiz  Allah'ın izini  ile bu kefereleri yerle yeksan edecek güçteyiz.