Değerli okurlarım,ülke gündemizdeki dış kaynaklı sorunlarımız devam ederken, teröristlere yönelik mehmetçiklerimizin dur durak bilmeden teröristlere göz açtırmadıklarını,bunun akabinde Iğdır ilimizden Afrin üzerine Polis Özel Harekatlarımız ve Hatay'dan da Jandarma Özel Harekat birliklerimiz vatandaşlarımızın çoşkun sevgisi eşliğinde Afrin'e yönelik bayraklar,dualar eşliğinde gönderildiler.Terör konusunda şehir içi terörü arındırma hususunda tecrübeli ve yetenkli olan bu kahraman güvenlik güçlerimizi Allah kazalardan beladan korusun derken,ülkemiz içerisinde birçok yanlış gidişatların olduğunu da gerek yazılı ve görsel basında gördükçe sinir katsayımızın yükselmemesine zor müdahale etmekteyiz.Toplum ve insanlıkta bazı çöküntülerin olduğunu görmekteyiz. Bir tarafımızda bebek yaştaki evlatlarımız cinsel  istismar maruz kalırken sapıkların yaşadığı bu cennet vatanımızda bu canilere daha ne kadar tahammül edebiliriz. Dışarıdaki teröristlerden ve vatan hainlerinden daha fazla yüreğimizi acıtan psikopat ruhlu insanlarla istesek de istemesek de aynı ortamda yaşamaktayız. Sapkın canilerin bu durumlara nasıl geldiklerini analiz edebiliyor muyuz?
sapkınlığın bir kere hangi hal ve şartlarda oluştuğunun çaresini bulmamız gerekirken,maalesef farklı boyutlarda sorunların çözümünü arıyoruz.Her şeyden önce sineği öldürmekten ziyade bataklığı nasıl temizleriz onunla dertlenmek gerekir.Öncelikle toplumu dejenerasyona uğratan yazılı basın ve görsel medyalarda ahlak sınırlarını zedeleyen yayınların ve argümanların yasaklanmasını bilhassa kontrölünün sağlanılması gerekir.Mazallah son zamanlarda 10 yaşındaki çocukların bile ellerindeki son model cep telefonları ve internet ile iç içe olan toplumdaki insanlarımızın her türlü etik dışı sitelere girmeleri kaçınılmazdır.Buna benzer örnekler yaşamaktayız çocuklarımız kontrolsüz bir şekilde sanal medya denilen bu sitelerde art niyetli sapıkların tuzaklarına düşmekteler.Bu caniler kız veya erkek evlatlarımıza sinsice yaklaşarak belirli bir zaman sonra güya güven aşılayarak bu evlatlarımıza yönelik cinsel istismarlarda veya uyuşturucu gibi maddelerle genç fidanlarımızı soldurma cihedine gittiklerini hemen hemen hepimiz haberlerde veya başka şekilde duyuyoruz veya görebiliyoruz.Bu çocuklarımızı bu ağlara düşüren şebekelerle her ne kadar devletimizin güvenlik güçleri mücadele etse dahi belirli bir noktada yetersiz kalınmakta.Bu durum çocuk istismarı ve zehir tacirlerinin işini kolaylaştırmakta.Bunun yanına zina denilen,iletide koyabiliriz.Bazı siyasilere göre şu an olduğu gibi zinanın suç sayılmaması gerekliliğini savunmaktalar.Zira karşılıklı anlaşma karşılığında bulunan davranışın ve istekleri kimseyi alakadar etmeyeceğini savunanlar muhakkak olmuş olabilir.O düşünce tamamen kendilerini kapsar.Bugün fuhuşun suç olduğu,lakin zina'nın nasıl bir suç sayılmaması akıllarımıza durgunluk vermektedir.İşin inanç ve dini boyutunu tartışmıyoruz.Bu iki iletinde Türk aile bütünlüğüne ve adabı muaşerete ne kadar zarar verdiğini düşünmemek insanlığımızın ne kadar müptezel bir duruma geldiğini gösterir.Bugün televizyonlarda özendirici proğramlar televole ve buna benzer yayınlarda bu artist,şu artistle falanca mekanda basıldı,görüldü gibi ahlak dışı gösterimlerde onları kendilerine rol modeli alan gençliği ve dar çevreleri etkilemekte örnek teşkil etmekteler.Bunun yanında zinanın da önüne geçilmesi adına yeniden kanunda değişiklikler  yapılması gerekir.Polis asayiş kontrölünde veya rutin kontröllerde bir erkekle bir bayanı uygunsuz yakalasa dahi,ikisi evli olsa dahi zinadan dolayı herhangi bir yaptırım yapamamaktadır. Lakin sokakta vatandaşlarla yaptığımız sohbetlerde özellikle evlerinin yanında bulunan insanların dinlenmesi ve vakitlerini geçirmek için bulunan parklarda ahlak dışı görüntülerin olduğunu,olayı polise ihbar etseler dahi,ancak polis, şahısları oradan uzaklaştırmak veya en fazla çevreye rahatsızlık verdiklerinden dolayı cüzi bir miktarda kabahatler kanununa istinaden para cezası uygulamakta.Bu olumsuzluklar görevini layığıyla yapan polisin elini kolunu bağlamakta yaptırım uygulayamaması,art niyetlilerin iştahını kabartmakta.Vatandaş olarak herkesin yapması gereken bir durum söz konusu ahlaklı bir topluma ve geleceğe sahip olmak istiyorsak,her şeyi devletten beklemek haksızlık olmaktadır. Oto kontrol sisitemini çok iyi uygulamak için bir keresine evlatlarımıza karşı duyarlı birer aile olma yoluna gitmeliyiz."Attım çayıra,mevlam kayıra" mantalitesine saplanmadan erkek veya kız evlatlarımzın okulda veya sokaktaki,hal ve harekatlarını çok iyi takip etmek.Arkadaş çevrelerini araştırmak uygunsuz kişilerden uzak tutmak için çocuklarımıza karşı ilgimizi farkettirmemiz gerekir.Çocuklarımızla ebeveynlikten öte bir arkadaş gibi onların her sorunlarını veya problemlerini sabır göstererek dinlememiz ve onlara bir yerde hayatta tutunabilmeleri adına koçluk veya kılavuzluk yapmalıyız.Zira onların dertleriyle dertlenebilecek en yakınları bizleriz.Geleceğimizin timsali bu evlatlarımız ile ilgi ve alakayı ötelersek bunlar zor anlarında çareyi bir başkalarının veya yanlış kişilerin yanlarında bularak git gide aileden kopartılarak dönülmesi çetin olan girdaplı yollara girecekler.Özellikle annelerimiz kız evlatlarıyla çok yakından alakadar olması gerekir.Yavrularımızın daha temiz bir toplumda yaşaması adına devlet,millet ve ebeveynler olarak bu ruhunu ve dengesini kaybetmiş psikopatlara karşı her zaman duyarlı olmamız elzemdir.Devletimizinde ülkemizin geleceğini tehdit altına alan bu pespayeliklere yönelik gerekli önlemleri alacaklarını,cezaların en üst limitinin verilmesi kamunun vicdanını rahatlatmasına ve olası olabilecek rezaletlerin önüne geçilmesi adına yapılabilecek Afrin Operasyonu kadar manidar bir durumdur.