Değerli okurlarım, "Zeytin Dalı Harekatı"nın neredeyse ikinci haftası dolmak üzere Afrin'e yönelik yapılan operasyondan askerlerimizin ve ÖSO grubunun birlikte harekat ederek teröristlerden günbe gün bölgeyi temizlemesi adına bölge insanlarının da destek vermekte olduğunu görmekteyiz.Bu bağlamda Afrin'e ilerleme ordumuz tarafından havadan bombardıman veya fırtına obüsleri ile vurulsaydı.Bu operasyon şu ana kadar son bulurdu.Lakin Türkiye olarak karadan titizlikle harekat ederek,bölge halkına herhangi bir zarar gelmemesi adına bu harekat zaman almakta,almaya da devam edeceğe benziyor. Hainler Reyhanlı ilçemize yönelik 4 adet roket atmışlar.Gültepe mahallesinde uykusundayken 17 yaşındaki lise öğrencisi bir kızımızın ağır yaralanarak yaşamını yitirmesine neden olmuştur. Bu canilerin atmış oldukları roketlerin kim ve kimler tarafından terör örgütlerine verilerek Türkiye'yi tehdit etmek gibi bir saldırıya maruz bırakanları eleştirmek gerekirken,onlara karşı ülkemizin haklı nedenden dolayı teröristin üzerine gitmesi uğrunda destek vermesi beklenilen Türkiye Cumhuriyetinde siyasi parti olduğunu iddia eden müptezel HDP'li bir vekilin hükümete güya soru soruyorum basitliği ile bu roketler Türkiye'nin içinden atılmış olabilir diyerek ne kadar gaflet içerisinde hatta hiyanet içerisinde olduklarını bir kez daha dillendirmişler. Bu opersayon döneminde bu gibi lafların laf olsun torba dolsun manası ile politika yaptığını zanneden güruhlar altından çıkması mümkün olmayan hezimete uğradıklarının farkında değiller. Roketlerin düştüğü bölgedeki artık dost kim, düşman kim gayet net bir şekilde ayrımını yapacak ferasete sahipler.Fütursuzca her gün bir müfterilik ile operasyonun gidişatını ABD'li dostları gibi engelemeye çalışan içimizdeki satılmışlara Mehmetçiğimiz sınır ötesindeki başarısı ve orada bulunan halka göstermiş olduğu insani yardımıyla örnek teşkil ettiğini görmemek aymazlıktır.Geçmişte olduğu gibi şu an da bile,Türk milleti mertliği ve cesaretiyle Afrin "Zeytin Dalı Harekat"ında yine tarihe not düşmesi adına destanlar yazıyor.Her dönemde olduğu gibi harici ve dahili hasımlarımız olacaktır.Zira bizim genlerimizdeki kahramanlığı her defasında test etmeye çalışanlar asla hain emellerine ulaşamayacaklar. Ne demiş cennet mekan büyüklerimiz" İT ÜRÜR KERVAN YÜRÜR" Bunun akabinde Suriye iç savaşı ve bölgede halihazırda devam eden çatışmaların siyasi boyutuna yönelik çözümlerin ele alınacağı Suriye Ulusal Diyaloğ Kongresi başlamadan Rusya'nın Türkiye'ye yönelik provokasyonlarının devam ettiği,Geçmişte Türk düşmanlığı ve terör eylemleriyle bilinen Mihraç Ural'ın Soçi'de Rusya tarafından resmi olarak ağırlanması akıllara durgunluk vermektedir.
Mihraç Ural kimdir?
1970'li yıllarında"Acilciler" olarak lanse edilen ve Suriye-Hatay bölgesinde terör faaliyeti gösteren sol terör grubunun lideridir. Bu hain 12 Eylül 1980 Askeri ihtilal zamanında Suriye'ye sığınmış daha sonrasında Suriye'de iç savaşın başlamasını fırsat bilerek"Suriye Direnişi" adlı örgütün lideri olarak ortaya çıkmıştır.Örgütün Banyas'ta gerçekleştirdiğ katliamlarıyla  "BANYAS KASABI" olarak anılmaktadır.Bu caninin halen her fırsatta Türk ve Türkiye düşmanlığına yönelik duruş sergilemektedir. Bu terörist başının Rusya tarafından resmen Soçi kongresine davet edilmesi,bir teröristi meşru kılmanın son zamanlarda Türkiye ve Rusyan'nın yakınlaşma politikasının güven kaybına saik olacağını gösterir bir mecraya doğrumu gidiyor.Lakin Rusya'nın Türkiye'ye karşı her zaman olduğu gibi yine ayak oyunlarından birini mi sergileniyor?


Türkiye Cumhuriyeti Devleti yüzde yüz haklı olduğu bu müptezellikler karşısında Rusya'dan açıklama beklemekte haklı olduğunu kimse inkar edemez.
Soçi Kongresinde Türkiye adına yer alan resmi heyet,THKP-C Acilciler"Türkiye Halk Kurtuluş Parti cephesi" Terör örgütünün lideri olan Mihraç Ural'ın 2013 yılında Hatay/Reyhanlı'da 52  vatandaşımızın ölümüne yol açan terör saldırısı sanığı olarak aynı kongrede katılımcı olması Türkiye devletine karşı Rusya'nın  yapmış olduğu müptezelliktir. Bu etkinliği organize eden Rusya Federasyonu Dışişleri ve Savunma Bakanlıkları Türk heyeti tarafından Türkiye'ye tevdi edilen davetliler listesinde yer almayan bu kişinin Kongre'de bulunmasından duyulan rahatsılıkla alakalı olarak izahat istedi.Rus makamlarıda ivedilikle konu hakkında bilgi vereceklerini ifade etmişler. Bir kez daha görüyoruz ki, Ne kadar diplomatik uğraşıda bulunursak bulunalım.Türkiye kadar onurlu duruş sergileyen hiçbir müttefiğimizin olmadığını belirtmek istiyorum.ABD nasıl ki, sınırımızı tehdit etmeye çalışan teöristlere silahlar,mühimmatlar binlerce tır gönderip,salağa yatarken,aynı taktiği Ruslar yapmaya çalışıyor. Al birini vur ötekine hepisi bize düşman maalesef artık Türkiye 'de yaşayan herkes hangi etnisiteye bağlı olursa olsun Bizim bizden başka kurtarıcımızın olmadığını, iç politikadaki kısır çekişmelerden vazgeçilmeli aklın yolu birdir felsefesiyle ferasetli düşünmek gerekir. Tüm siyasilere buradan eleştirel mahiyette ifade etmek istiyorum. Derdiniz vatanın birliği mi? yoksa egonuzu tatmin etmeniz mi? Vallahi hiç kusura bakmayın millet olarak sizlere bir sorumluluk vermişiz.Biriniz iktidar diğerinzi muhalefet bu vatanın bölünmez bütünlüğü adına bırakın güç gösterisini Bir tarafımızda Rusya düzenbazına,diğer taraftan ABD emperyalizmine karşı 82 milyon vatandaşıyla kenetlenmeye Allah muhafaza bu gemi su alırsa gideceğimiz limanımız ancak bizim kara topraklardır. Türk milleti asla ve kata düşmanın ateşinden kaçmaz üztüne üstük ateş yumağına döner karşısındakini yakar.