ZEHİR TACİRLERİNE NARKOTİKTEN ANLAMLI DARBE

Değerli okurlarım, Ülkelerin terörle mücadeleden sonra en fazla başına musallat olan uyuşturucu madde ile mücadele etmeleridir. Ülkemizde her yıl bu zehir tacirlerine karşı yapılan uyuşturucu Operasyonun en ilginçini daha bir kaç gün öncesinde, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştirildi. Narkotik timleri, 3 ay önce Bulgaristan’dan uyuşturucu madde getiren 2 şüpheliyi gözaltına almasıyla tutuklanan 2 zehir tacirlerinin Türkiye'de kim ve kimlerle irtibat ve ilişkide olduklarını titizlikle  inceleyen polis, yeni şüphelilere ulaşarak Bulgaristan uyruklu şüphelileri yakın markaja alarak uzun süreli takipten sonra




yapılan araştırmada 2 şüpheliden birinin Hollanda’dan Kokain getirdiğinin anlaşılması üzerine. Iki uyuşturucu tacirinin Bakırköy’de buluşacağının tespit edilmesi üzerine yapılan başarılı operasyon neticesinde yapılan baskında 4 şüpheli gözaltına alınmış olup,  28 milyon lira değerinde, 49 kilo 100 gram Kokain ele geçirilmiş

Şüphelilerin  evinde yapılan aramalard ise 17 kilo 257 gram ağırlığında 13 adet külçe altının ele geçirilmesi üzerine yakalanan şüphelilerin kokainin karşılığında külçe atın altıklarını yapılan sorgularında ortaya çıkması sonucunda uyuşturuc Şebekesinin  banka yolunu kullanmadan yüklü miktarda olan paranın yerine yurt dışına altın külçe  çıkaracaklarını bugüne kadar yapılan operasyonlarda ilkez böyle bir alış verişin yapılması Emniyet kuvvetlerini şaşırtmıştır. Zira kokain gibi, pahalı ve zengin çevrelerce kullanılan bu zehirin İstanbul'daki,eğlence mekanlarında yeni yılında yaklaşması hassabiyle dağıtımı yapılacaktı. Kim bilir kaç gençimizin daha hayatını karartacak bu zehir tacirlerinin satacakları ve milyon liraların hangi uyuşrurucu baronun sermayesine sermaye katacaktı. Bu zehir tacirlerinin zehirlemeye çalıştıkları insanlarımızın sayıları her yıl daha katlandığını, gençler arasında içkili mekanlarda,torbacı tabir edilen pespaye tipliler tarafından dağıtımı yapılarak günbegün kendi ağlarına gençlerilerimizi düşürerek adeta kendlerine yaşayan ancak kendi iradesini kullanamayan kurbanlar seçmekteler. En fazla odaklandıkları yerler, Eğlence mekanları,okul önleri ve Üniversite gençliğini uyuşturmak ve onları uyuşturucunun müptelası yaparak köleleştirmek. Bu yüzden hayatını kaybeden insanlarımızın sayısını telafi bile etmek mümkün değil. Yıkılan aileler, boşanan çiftler,tartaklanan ve darp edilen hatta öldürülen ebeveynleri hepimiz en az ayda bir kaç kez yazılı ve görsel medya da duyuyoruz.Devletimiz bu konuda bazı polis'iye tedbirler alsa dahi bu zehiri önlemenin milimize edilmesi gerçekten çok zor. Ailelerin bu konuda çok uyanık ve duyarlı olmaları gerekir.Hele ortaokul ve liseli çağlar gençlerin tehlike çanlarının çaldığı dönem, yani ergen olan bu çocuklarımızın okul içerisinde ve dışındaki arkadaş grubunun kim olduğunu ebeveynleri olarak bilmemiz veya tahkikatını yapmamız gerekir. Fazlada paranoyak olmadan çocuklarımıza karşı oto kontrolü elimizden bırakmamamız gerekir. Onlarla ana baba olmaktan çok arkadaş olmayı denemeliyiz. Farkındalıklarını bilirlerse sağlıklı birer birey olurlar. Aksi taktirde bir balık gibi elimizden kayıp giderler. Herkes kendi çevresinin polis'i olmalı, herşeyi devletin görevlilerinden beklemek haksızlık olur. Çocuklarınızla ilgili olumsuz durumlarla karşısında sizlere her zaman yakın olan polis'le paylaşmanız ve yardımlarını istemeniz gerekir.Zira  uyuşturucu satanları bildiğiniz halde Polis'e ihbar etmiyorsanızsa bu vebalin altından kalkmanız mümkün değil. Bunun şebekeler ile tek başınıza mücadele edemezsiniz. Konunun profesyoneli olan Türk Polis'i her zaman olduğu gibi daima mazlumun yanında,Zalimin ve suçlunun adeta karşısında olacağından hiç kimsenin zerre miskal şüphesi olmasın. Yaklaşan yeni yıl münasebetiyle aileler özellikle evlatlarına örnek olmalı,zararlı olabilen tüm içeceklerden uzak durmaları açısında örnek teşkil etmeleri gerekir.