TAM ZAMANI 

Ego suz insan düşünmek biraz, saflık olmazmı? İnsan, yaradılış itibariyle, kendisini her kesten ve her şeyden daha çok korur. Önce ben. Sonra başkaları. Bazen de, hep bana , başkasından bana ne ? Diyenler, günümüzde yaşayan insan topluluğunu kareakterize etmektedir. 

İnsan'i kamil, yetiştirme gibi bir gayret içinde değiliz. Kimseden de böyle bir beklentimiz yoktur. Ancak arada bir namuslu ve dürüst insanları görebilmek moral ve motivasyonumuzun düzlelmesini sağlar. Ne yazık ki bu görüntüye bile muhtacız.Toplumsal anlamda namuslu olduğumuzu iddia edememenin ezikliği içindeyiz. Elinde imkanı olanların vurgun yapmamış olmaları, toplumsal anlamda enayi ve aptal katagorisinde değerlendirilmektedir. Bu anlamda gereğini yapmak, meşru hak haline gelmektedir. Toplumsal bir ahlaki sendrom yaşamaktayız. Gerek idare edenler ve gerekse idare edilenler olarak, çok büyük bir ahlaki çöküş yaşamaktayız. İnsani, vicdani ve islami duygulardan yoksun, her şeyi madde olarak gören bu garip topluluğun islah'i mümkün görünmemektedir. Burada bir avuç dürüs ve namuslu insanın çok önemli şeyler yapabilecekleri umudunu taşımıyorum. Allah sonumuzu hayır etsin. 

Abdullah Temur kardeşimin, facebook ta yayınlanan bir yazısını okudum. Çok hoşuma gitti. Yazının bir bölümünü günümüze uyarlayarak, sizlerle palaşmak istedim.

"HER KES ÇALDIĞINI GERİ GETİRSİN" 

Rivayete göre,Osmanlının Şam vali'si Esat paşa sıfırı tüketmiş. Hazine tam takır, kuru bakır olmuş. Paşa, tüm devlet görevlilerini huzura çağırmış. Durumu anlatmış. Çare bulun demiş. Görevliler, vergileri artıralım demişler. Bu artışla on bin kese altına ulaşırız. Paşa, kabul etmemiş. İnsanlar zor durumda. Yeni vergi ödeyebilecek durumda değildirler demiş. Toplantıyı bitirmiş. İkinci günü Müftüyü çağırmış. Müftüye, senin için büyük rüşvetler aldığın söyleniyor. Bu mesele Paytahta intikal edilirse kötü sonuçlar doğar. Demiş. Bunun üzerine Müftü tutuşmuş. Aman paşam biz yaptık sen yapma. Diyerek yalvarmaya başlamış. Paşa, Müftüden çaldıklarını getirmesini söylemiş. Müftü ile yapılan pazarlık sonunda hatırı sayılan miktarda altınlar Devlet bütçesine aktarılmış. Aynı işlem diyer Devlet görevlilerinede uygulanmış, yüz binlerce kese altınlarla bütçe dolmuş taşmış. 

İnsan, geçmişte de hırsız, günümüzde de hırsız, gelecekte de hırsızlık yapacaktır. Bundan kurtulma şansımız yoktur. İnsanın olduğu her yerde, rüşvet, haksızlık, adam kayırma, adaletsizlik ve çıkar ilişkileri olacaktır. Hiç kimse hazreti Ömer değildir. Ancak Hazreti Ömer olmaya engelde yoktur. Hiç kimse Recep Yazıcıoğlu değildir, Ancak Recep Yazıcıoğlu olmaya da engel yoktur. Adam olmak isteyenlere, kapı sonuna kadar açıktır. 

Bu kıssa dan hisse çıkarmalıyız. Erdoğan, Esat Paşanın yaptığı gibi bir ilişki geliştirebilirse, Türkiye yeniden inşa edilecek ölçüde bir bütçeye kavuşur, diye düşünüyorum. Ülkemizde bulunan tüm belediyeler, bu rüşvet çarkının işlediği önemli merkezlerdir. Devlet, denetleme konusunda yetersizdir. Başkanlar babalarının çiftliği gibi yönetiyor. Hesap sorma konusu kesinlikle yetersizdir. CHP nin Medya ile yaşadığı ilişkiler iğrenç boyuttadır. Devletin siyasi partiler üzerinde de denetim görevi olmalıdır. Nasıl vurgunlar vurulmuş? Paralar nasıl paylaşılmış? Devlet nasıl parsellenrek pazarlanmış. İBB nin 233 milyar TL si kayıp. Bunun hesabı sorulmayacak mı? Bu kadar laşga bir Devlet yapısı olamaz. Eline fırsat geçen vurgun vurmaya çalışıyor. Kaptı kaçtı oynuyorlar. Belediyeler böylede, diyer kurumlarımız çok mu düzgün. Al birini vur ötekisine. Toplumsal anlamda ahlaki sorun yaşıyoruz. Ahlaksız br toplumdan, namuslu işler beklemek doğru olamaz. İnsani duygulardan yoksun, Allah korkusu olmayan, Merhamet yoksunu olanlardan, iyi şeyler beklemek hayal olur. 

Erdoğan'dan acilen beklentilerimiz; hain üretim merkezi olan, mevcut demokrasi anlayışı değiştirilmeli. Yasal anlamda hain koruyuculuğu yapan Anayasa mahkemesi yeniden dizayn edilmeli. Devleti soyan yada soymaya çalışan soysuzlarla çok ciddi bir mücadele verilmeli. Devleti soymaya çalışan alçaklar PKK dan daha tehlikelidirler. Tüm kurumlar üzerinde Devletin etkin bir denetimi olmalıdır. Devletin malını çalan hırsızlar, çaldıklarını geri getirmeli. Saygılarımla 

İDRİS ORTAKAYA