Değerli okurlarım, Son zamanlarda Türkiye'nin gündemini takip etmek,analizini yapmak hayli meşakatli Ülkemiz önemli bir sınavdan geçmekte bunu görmezden gelmek aymazlıktır. Filisti'nin sorunu gibi olaylar karşısında iktidarıyla,muhalefetiyle yekvücut olan ülkemizin hamasetli duruşu gerek vatandaşlarımzca gereksede İslam ülkelerince takdirle karşılanmıştır. Türk millet'i tabiri caizse İslam ülkelerine bir abi hamiliği ile riyasız bir şekilde yaklaşım gösterirken. Tüm enerjimizi dış politikalar uğruna harcarken, içimizdeki bazı ortamı germeye çalışanlar rahatsızlık vermeye çalışmaktalar. Bildiğiniz gibi bir kaç gündür tv'leri açtığımızda TBMM bizleri temsil eden vekiller adeta pervazsıca birbirlerine akla hayale gelmeyen sokak diliyle hakaret ederek. Adeta boks müsabakası yaparcasına meczupca eylemler bulundukları konumu alaşağı ederek, bu millet'in kutsal olan oylarıyla seçilerek millet'i temsil etme rolüne sahip olan vekillerimiz maalesef görevlerini layığıyla yapamadıkları, sınıfta kaldıklarını belirtmek isterim. Şiddet içeren tavırlar ve arbedeler hangi partiden olursak olalım. Bu tavırlarla hareket edenleri hiç bir zaman haklı kılmaz. Bilakis yapanları haklı görmenin ne kadar çağın gerisinde kaldığımızın ve demokrasiye karşı yapılan en büyük manüplasyon olarak görüyorum.Halkın sayın vekillerden beklentileri ülkenin geleceğini daha iyi inşa edebilmeleri,bunun yanında, Emeklisi, Memuru, işçisi,köylüsü,esnafı, fakir fukarası,garip gurabası sosyal yaşamım daha nasıl daha iyi olabilir. Sağlık,sosyal yaşam,çevresel tüm etkenlerin ve ekonomik iyileştirmenin insanca yaşamanın kendisine hak olarak verilmesi adına sayın vekillerin destek vermeleri gerektiğini beklemek en büyük beklentileridir. Bu bağlamda her şey alenen ortada görüldüğü gibi 2018 bütçesi gibi önemli bir görüşme mecliste görüşülürken,bizimkiler sanki başka bir gezegenin veya ülkenin temsilcileri gibi işi kavga ve arbedeyle tamamlamaya çalışıyorlar. Gönül isterki,halkın beklemiş olduğu bu hakların bir gün kendilerine de lazım olacağını bilmeleri gerekir. Hiç bir makam kalıcı değildir. Bu halkın masumane olarak ideolojik veya herhangi bir sebepten dolayı seçimde vermiş oldukları oyların ve  demokrasinin sağladığı o güç ile mecliste bulunuyorsunuz. Bu güç sizlere emanet olarak layığıyla yapmanız için sizlere verildiğini asla belleğinizden çıkarmayın. Birbirinizi tekmeleyin,yumuruklayın diye rey vermediler. Sizler bizlerin vitirinisiniz sizlere baktığımızda maalesef halen demokrasinin temsilcisi olamadığınızı görüyoruz. Burada bir genelleme yaptığımın bilinmesini isterim. İşini ve görevini tam anlamıyla ifa eden vekillerimizi tenzih ediyorum. Daha bir kaç gün öncesinde bir anda feveran ederek meclis kürsüsünde söz alan HDP 'li Osman BAYDEMİR ben Kürdistanın temsil ediyorum. Kürdistanlıyım diyerek ani çıkış yapması,bir kez daha demokrasiye ve Kürt halkına vurulan en büyük darbedir. Bizim ülkemizde hangi millet'ten ve etnisiteden olursanızsa olun demokratik haklarınızı Anayasanın ve kanunların belirlediği yasal çerçeve içerisinde kullanmanızda herhangi bir beis olmadığını bilmenizi isterim. Bizler her zaman aynı topraklarda ve coğrafyada bir takım değerlerimizi birlikte paylatığımız Kürt kardeşlerimizi kendimizden ayrı tutmadık. Kız aldık,kız verdik. Askere beraber gittik. Beraber düşmana karşı sinemizi siper ettik. Beraber yaralandık. Beraber şehit olduk. Hiçbirimizin namusuna namertin elini attırmadık. Bilakis atanların elini kökünden kestik.Asla ve kata ötekileştirmedik. Bu zavallı vekilimiz hangi hayeliruhiye ile bir gaf yaptı. Doğrusu kendisine yakıştıramadım. Yoksa ona Kandilden talimatlamı o makus sözü söylemek zorunda kaldı. Eyy! vekilim sen veya bir başkası Mustafa Kemal ATATÜRK'ün ve silah arkadaşlarının gecesini gündüzüne katarak aziz şehitlerimizin oluk oluk akan kanlarıyla bu cennet vatanda fütursuzca konuşmayı kendine hamaset olarak görüyorsan sadece esefle kınıyorum.O kutsal meclisi daha fazla lütfen kirletme. İnanıyorum ki, vatanını ve bayrağını seven Kürt kardeşlerimde sen ve senin gibilerine bir daha ki,seçimlerde prim vermeyeceklerdir.Zira PKK terör örgütüne terör örgütü diyemiyorsunuz? Gerilla diye lafı yalpalatıyorsunuz. Bu bağlamda hepimiz şapkamızı önümüze koyarak bu cennet vatanın milli değerlerine ve bütünlüğüne vandal yaklşımlarla değil. Daha itidallı yaklaşırsak işte o zaman bizlerin varlığından rahatsız olan güruhlara gereken şamarı vurmuş oluruz. Aksi taktirde bugün başınız okşayan sizleri provokasyona hazırlayan küresel güçler zamani vakti geldiğinde hiç bir değeri olmayan bir meta gibi tarihin derinliklerine savurup atacaklarını Allah'ın sizlere bahşettiği zekanıza dayanarak daha rasyonel düşünmeye odaklanın.