Değerli okurlarım, Afrin "Zeytin Dalı Harekatı" mehmetçiklerimizin muvaffakatiyle günbe gün ilerlerken,PYD/YPG ve PKK terör örgütlerinin fareler gibi nasıl kaçıştıklarını,bu müptezeller artık Türk ordusunun kararlılığı karşısında taban tuturamamakta, bulundukları yerleri hızla terk etmekteler.Terk ettikleri yerlerdeki Kürt ,Arap veya Türkmenlerin üzerlerine bomba veya diğer patlayıcılarla mehmetçiğe ve halka zarar vermek için pespaye şekilde canilik yoluna gitmeye çalışsalarda,Türk mehmetçiğinin engin tecrübesi ve profesyonel askeri dehası karşısında bu tuzaklara düşmeyen askerimiz gerek kendi güvenliklerini,gerekse de teröristlerden temizlemiş oldukları köy veya mezralardaki halkın can ve mal güvenliğini temin ve tesis cihedine gitmektedir. Zira dış kaynaklı emperyalist küresel güçlerin veya terörist sevicilerinin Türk mehmetçiği,Türk milleti adına kara propagandalar yaparak,güya orada bulunan Kürt insanlarının canına kasdetildiği yönünde başarılı operasyonun önünü kesme yolunu kendilerine malzeme yapmaya çalışan güruhlar maalesef müfteriliklerinin cezasını kat ve kat çekmekteler. Zalim Esad rejiminin bugüne kadar Rusya'nın hamiliğine sığınarak Doğu gutada binlerce zavallı halka bombalar yağdırırken,insan kanı oluk oluk akarken hiçbir ses çıkarmayan emperyalistler Türk ordusunun haklı bir davası ve kendi sınırının bekası adına bu şer güçlerinin,büyütüp besledikleri teröristlere yönelik yapmış olduğumuz operasyonun seyrini değiştirme düşüncesinde olsalar dahi bir yerde seslerini kesmek durumda kaldılar.Maalesef Birleşmiş Milletler insafa geldi de İsveçde toplanan toplantıda 1 ay süreli Suriye'de "İnsani ateşkes kararı" almasıda oldukça manidar bir durum söz konusu yeni akılları başlarına gelmiş de bu uygulamaya geçtiler.Rusya bugüne kadar katil Esad bombalarken,hiçbir şekilde karşı çıkmamasıda oldukça dikkatleri üzerinde çekmektedir.Hiçbir zaman gerek,ABD gerekse de Rusya olsun müslümanları ve Türkleri sevmedi.Sevmeyecekleride aşikardır.Zira bunlarda her zaman bu milletlere karşı kuyruk acılarının olduğunu belirtmekte fayda var.Bu bağlamda Türkiye dış politikada her zaman olduğu gibi haklıllığının saiklerini anlatmakta olup,ülkemize yönelik politik veya kara propaganda yaparak dünya devletleri önünde farklı imajlar sergilemelerinin karşısında devletimizde elindeki materyallar ve argümanlar ile haklılığını her defasında gözler önüne sermektedir. Artık kendisini aşan hatta ve hatta ordusunun silahının ve mühimmatının yüzde 70'ini karşılayacak güce sahip bir Türkiye'nin göz ardı edilmesi zamanı ütopik olamaya başlamıştır.Bu önemli mesafeler kat edilirken önemli bir haberinde alınması,ülkemize bir nebze de olsun moral kazandırmıştır. Bir süre önce Çekya'ya kaçtığı ortaya çıkan PKK'nın Suriye uzantısı PYD'nin teröristbaşı Salih Müslim'in Çekya'nın başkenti Prag'da Çekya interpolunca yakalandığı açıklaması ülkemizde memnuniyetle karşılanmış.Zaten hakkında kırmızı bültenle arandığına dair yakalama kararı olan Terörist başının muhtemelen Pragda mahkemeye çıkarılacağı,Terör örgütü PYD'nin kırmızı bülteni ile aranan Eski eş başkanı Salih Müslim'in Türkiye'ye iadesi için de Ankara işlemleri başlatırken,Adalet Bakanlığımız ivedi bir şekilde iade için çalışma başlatığı,ayrıca bu terörist başının İçişleri Bakanlığımızın Terörden arananlar listesinde kırmızı kategoride yer aldığı da bilinmektedir. Bu terörist başının yakalanmasıyla alakalı olar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,Şanlıurfa'da partisinin il kongresinde yaptığı açıklamada:"PYD'nin başı yakalandı,temennimiz odur ki, Çekya bunu İnşallah Türkiye'ye teslim eder ve hak tecelli eder.Ayrıca en çarpıcı konuşmalarından biri de "Afrin yavaş yavaş düşüyor" Fetih'in tez zamanda sonlanacağını mücadele için gece gündüz ordularımızın canla başla mücadele ettiklerini Allah onlardan razı olsun belirtmesi ve temennide bulunmasıda oldukça manidardır.
Bu bağlamda sayın Cumhurbaşkanın ABD ve Fetö'ye yönelik olarak yapmış olduğu deklarasyonda,Pensilvanyada ABD tarafından korunan, kollanan hainin ülkemize neden iade edilmediğini ifade etmeside oldukça anlamlı olamsına rağmen ABD neredeyse 2 yıla yaklaşılan zaman içerisinde Fetö canisinin halen hamiliğini yapmaktadır.Bir taraftan Türkiye ile müttefik olduğunu utanmadan zikrederken, diğer taraftanda yapmış oldukları müptezelliğin keyfini çıkarmaktalar. Bu ikiyüzlü zalimlere karşı Türkiye daima uyanık bir o kadar da her konu hakkında rasyonel ve ferasetli düşünmek zorunda olduğunun farkındadır. Asla ve kata bu zalimlerin ipleriyle kuyuya inilmez.Nerede ne yapacakların düşünmeye gerek yok.Her şey alenen ortada