Değerli okurlarım, heyecan dolu yaşanan gündemlerin ülkemizde iç ve dış politikadaki sürükleyici konularının dışında günlük yazılı basında veya görsel medyada sık sık ele alınan insanoğlunun en temel haklarından biri olan yaşama hakkını elinden alan konuların başında  iş güvenliği konusuna maalesef çok sığ çerçevede yer verildiğini müşahade etmekteyim.
Toplumun temel taşı olan insanlarımızın günlük yaşamlarında ,çalıştığı işyerlerinde,gezdikleri sokak ve caddelerde güven ortamı içerisinde olmaları gerekirken, içtimai ve beşeri ilişkilerini sürdürürken istenmeyen kazaları yaşadıklarını görmekteyiz. Özellikle yıllar yılı Kadıköy ilçesinin elit caddelerinden olan bağdat caddesinde hiç hoş olmayan arabalarla drift atmalar gibi hadiselerin neticesinde bugüne kadar onlarca insanımızın yaşamlarını kaybetmelerine  sebebiyet vermişlerdir. Bu önlenemez durum karşısında semt halkı tedirginlik yaşamakta acaba yarın aynı hadise benim veya yakınlarımın başına da gelir mi? Diyerek endişe duymaktalar. Bir yetkili de çıkıpta bunlara gereken cezayi müeyyide neyse onu uygulayacağız veya şu şekilde bu şekilde aksiyonlar aldık deme lütfunda beyanaat verdiklerini göremedik." Ölen ölür kalan sağlar bizimdir." Mantalitesiyle haraket etmek vicdanları sızlatmaktadır. Ayrıca bir duyoruz vatandaşımız cadde de yaya yürürken başına eskiyen bir binanın betonu düşüyor. Olay yeri inceleme hastane,tahkikat derken vs,derken pat ertesi gün bir inşaatın kalıbı diğer bir vatandaşımızın üzerine düşmekte bu hadiseler insanlarımızın yaşamını karartıyor veya sakat kalmalarına sebebiyet veriyor.Yapılan inşaatların yüzde doksanında iş güvenliği şartlarına uygun olmadıkları ve kurallara uymadıkları gerçi çalışanlarında ne kadar iş  güvenliği kuralarına uydukları manidardır. Zira zaman zaman tehlikelerle karşılaştıklarını duymaktayız.Sekiz on katlı binalarda elli,altmış cm'lik kalaslar üzerinde resmen cambazın yaptıkları gibi sanki panayırda sirk gösterisi yapıyorlar gibi başlarında kaskları yok, emniyet kemerleri zaten hiç yok kurumsal firmaları tenzih ediyorum. Mahalle aralarında çalışanların durumları bundan ibaret SSK'lı olup olmadıklarıda muamma Allah'a emanet bir çalışma koşulu olan bu iş yerlerinin denetimleri gerekli mercilerce yapılmıyor mu? Yapılıyorsa halen nasıl bir önlemsizlik devam ediyor.İnsanın aklı izanı almıyor.Halk diliyle hepimizin ağzına pelesenk olan bir deyim merdiven altı işletmeler deriz. İşin realitesine baktığınızda merdiven altınında altında olan bu işyerleri veya inşaatlar maliyeti daha da aza indirmek için son zamanlarda Türkiye'ye yurtlarından,yuvalarından koparak gelen biçare Suriye'lileri kaçak yolarla çalıştırmaktalar.İnsan yaşamının bu kadar ucuz olmadığı bir ülkede yaşamak insan olarak herkesin anayasal hakkıdır. Bu hakkı hiç kimsenin ihlal etmesi söz konusu olamaz bu konuda vatandaş olarakta bilinçli olmamız gerekmektedir. Türk toplumunda bir yanlış kanı var bana necilik son zamanlarda daha bu daha fazla her kurumun ihbar hattı olduğunu iyi kötü hepimiz aşağı yukarı biliyoruz. Olumsuzluklar gördüğümüzde lütfen kayıtsız kalmadan bu kurumları aramamız gerekir.Hiçbir ihbarcı ifşa edilmez. Gizlilik esası uygulanır.Herkes bir yerde devletinin fahri memurudur. Bu bağlamda sizlere bir yakınımın başından geçen olayı anlatacağım. Kendisi Almanya'da yaşamakta evinin önünde aracını park ettiği yerden erken saatlerinde işe gitmek için çıkarken sabahın erken bir saati işe gitmesi gerektiğinden dolayı olay mahallinden ayrıldığını takriben iki saat geçmeden polis tarafından telefonla aranarak olayın saati,dakikası söylenilerek derhal polis merkezine çağrıldığını ve orada neden bir başkasının aracına çarparak polise haber vermeden ayrıldığından dolayı bugün hatrı sayılır bir para cezası kestiklerini asla afetmediklerini sabahın o saatinde park alanında kamera olmadığı halde bu ihbarı kim yapmış olabilir sizce? Orada bulunan binalarda ikamet eden duyarlı bir vatandaş. Bugün Avrupa'da kanunlara riayet edildiğin asıl sebebi herkesin duyarlı vatandaş olmasından kaynaklandığından dolayı hiç kimse kuralların dışında haraket etmekte çekiniyorlar. Bir yerde oto kontrol sistemi ön planda işliyor. Ayrıca eğitim düzeyleride buna uygun biz birine kardeşim nasıl araba kullanıyorsun diye ikaz etsek, inanın yüzde doksanından dayak yeriz. Herşeyin başı eğitim ve nezaket kurallarına uygumaktan geçer.