Değerli okurlarım, İslam İşbirliği Teşkilatının  İstanbul’da gerçekleştirilecek olağanüstü zirvesine katılmak için İstanbul’a gelen Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Beylerbeyi Sarayı’na geçerek Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü. İki liderin görüşmesi basına kapalı olarak gerçekletiği, 1 saat süren görüşmeye ilişkin herhangi bir açıklama yapılmasada görüşmede yarınki İİT zirvesinin ayrıntılarının ele alınacağı husundaki ön görüşme olarak kabul görülen bu görüşme de Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye'nin her zaman, her şart ve ortamda  Filistin halkının yanında olduğunu görmemek mümkün değil. İİT zirvesi toplantısına 48 İslam ülkesinin katılacağı ancak 16 devletin lideri düzeyde katılımı geri kalan 32 İslam ülkesininde, üst düzey temsilcilerinin katılması bilgisinden yola çıkarak. ABD ve İsrail emperyalizmi sömürgeci ve dayatmacı tavırlarıyla Filistin'in başkenti olan Kudüs'ü ilhak ederek, İsrail'in başkenti olduğunu hiç bir sebep göstermeden ilan etmeleri resmen ortadoğu da bulunan İslam devletlerine gözdağı verdiklerini göstermektedir. Filistin'li dindaşlarımıza saldırıda bulunarak ceberrut dayatmayla kabul ettirme yönündeki İsrail ordularını veya Polis'lerin dünya kamu oyu önünde zulüm ve eziyet ederken, 16 yaşındaki, Filistin'li bir çocuğa tekme, tokat atarak insani olmayan tavırlarla gözaltına alınırken,ayrıca down sendromlu bir çocuğuda gözaltına alabilecek kadara gözleri dönmüş bebek katilleri yüzlerce Filistinli halkın tartaklanıp, oluk oluk kanları akarken, kendi yurtlarında işkence görürlerken  Suudi lideri  ve Birleşik Arap Emirlikleri kıllarını kıpırdatmamakta,bunu yanında daha öncesinde silah ve ticari gezi için  TRUMP'ın Suudi Arabistan gezisinde kızı Ivanka TRUMP'ın dünya çapında kadın girişimciler için kurmuş olduğu fona, Suudi ve Birleşik Arap Emirliklerinin 100 milyon dolar taahhüdünde bulunmaları birkez daha tarih de yerini alacaktır.Suriye de vatandaşlar aç perişan Türkiye'ye sığınırlarken hiçbir insani ve maddi yardımda bulunmadıkları gibi İslam düşmanı zalim siyonistler ile al takke ver küllah muhabbeti yaparken ABD emperyalizminin adeta önüne yatmışlardır. Tarih'in derinliğine baktığımızda bu batı hayranı ve uckurlarına düşkün Arap topluluğu her zaman Ortadoğu daki Müslümanlara karşı yapılan zulümlere kayıtsız kalmışlardır. Gerçekleştirilecek olan İslam İşbirliği toplantısının çokta ses getirmeyeceğine inanıyorum.Filistin ve Kudüs konusunda tek duyarlı olan Türk millet'i ve bir elin parmaklarını geçemeyecek kadar da diğer Müslüman devletleridir. ABD ve İsrail İslam ülkelerinin birbirine karşı bağlılıklarının zayıf olduğunun stratejisini çok iyi bildikleri için istedikleri gibi meydan da at koşturuyorlar. Türkiye'nin veya toplantıya katılacak diğer islam ülkelerinin İsrail'i ve ABD'yi protesto ederken, bunların dalkavukluğunu yapan Suudileri de protesto etmeleri gerekliliğine inanıyorum. Türkiye veya diğer İslam devletleri bir süreliğine  Hac veya Umre konusuyla alakalı ziyaretler için ikili ilişkileri tekrar gözden geçirmeleri gerekir. Zira müslüman kanı akarken,kendi ülkelerinde Kudüs zulmünü tv'lerinde ve basında yayınlatırmayan kardeş ve dindaş gördüğümüz Suudilere ne dememiz gerekiyor. Madem müslümanlar üzerine bir senaryolar kurgulanıp oyunlar  tertipleniliyorsa,Ortadoğu cehennem ateşine çevrilmeye çalışılıyorsa, bunu ne ALLAH hoş görür, nede kul bu konuda Türkiye'nin dönem başkanlığındaki zirvede zalimlere ses çıkarmak istemeyen ve ABD ve diğer küresel güçlerle işbirliği içerisinde yakınlaşarak silah ve mühhimat alış verişi yapan İslam ülkelerine güzel bir ayar vermesi gerekir. "Ayıdan post ABD ve İsrail den dost olunmayacağını ah  bizim ahmak Araplar anlayabilseler. Kurtuluşun tek yolu bütün İslam devletlerinin alacakları kararların Filistin halkının ve zulüm gören kardeşlerinin mutluluğu ve özgürlüğü adına samimiyet doğrultusunda birbirlerine güvenmelerinden geçer. Bugün Filistin ilhak edildiğinde ses çıkarmıyorsan, yarın sıranın sende olmayacağının garantisini verebilirmisin?