Değerli okurlarım, ABD Devlet Başkanı TRUMP'ın 6 Aralık TA basiretsiz açıklamasıyla bir anda sanki, Dünya'nın tek sahibi edasıyla Filistin'in başkenti olan Kudüsü bir anda oldu bittiye getirerek İsrail'in başkenti olarak tanıması karşısında, adeta İslam devletleri Türkiye'nin öncülüğünde kenetlenerek bu hukuk dışı hiç bir meşru mesnete dayanmayan kararın asla kabul görülmesinin mümkün olamayacağını,bunun yanında ABD'nin tek taraflı kararının hiç bir bağlayıcı yanın olmadığı ceberrutca Filistin'in haklarınını İsrail devletince gasp edilmesinin önünü açmıştır. ABD emperyali batı bloğunun en büyük ülkesiyim hamasetiyle kimseyi görmezden gelmesine karşı ABD'nin aleyhinde protestolar ve eleştiriler Avrupa ve Dünya kamuoyunda şiddetle kınanmaktadır. Dün Washington da Trumpa karşı Hristiyanlar,Yahudiler ve ABD'li müslümanlar birlikte bir manifesto açıklayarak protesto etmeleri Trumpa ve İsrail'e mesaj niteliğindedir. Kudüs'ün İsrail tarafından ABD'nin hamiliğine dayanarak işgal edilmesinin meşru olmadığını,Filistin halkına karşı yapılmış haksızlık zulüm olduğunu. Yapılan sokak eylemleriyle Dünya'ya lanse etmişlerdir. Bu durumdan sosyal demokrat ABD'liler memnun değil. Irkçı zihniyetliler sadece kararı desteklemekteler. 
ABD Başkanı Donald Trump, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak  desteklemesine karşı Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na getirilecek tasarıya lehte oy kullanan ülkelere finansal desteği kesme tehdidinde alenen bulunarak aleyhte karar vermesini isteyen Trump Beyaz saray'da kabine toplantısı öncesinde basın mensuplarına yapmış olduğu beyanatta, BM genel kurulunda bulunan ülkelerin ABD'den yüz milyonlarca hatta milyar dolar finansal destek alıyorlar. Kim olumlu,kim olumsuz oy verecekse bunların takipçisi olduklarını belirterek aba altından sopa göstermeye başladı. Bu fütursuzca söylemleri karşısında Cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan'ın "değerlerimize el uzatanın ellerini kırarız" cevabı oldukça manidardır. Bu bağlamda Türkiye'nin öncülüğünde Mısır tarafından BMGK gündemine getirilen ve "ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti kabul ettiği" kararın hukuken geçersiz sayılmasını öngören tasarı, ABD tarafından veto edilmişti. BM genel kurulunda 193 ülkenin kullanacağı oylamada 129 oy'un müspet ve menfi olması kararı belirleyecek yani 3/2 çoğunluk oyların müspet olmasını ümit ediyoruz ki, BM kararı ABD'nin zalimce almış olduğu kararın karşısında olumlu olması durumunda İslam Devletlerinin yüreklerine su serpecek. Bu müspet durum karşısında ABD başkanı fena dostlayacak.Zira ülkesini yönettiğini zannediyor,billakis yapmış olduğu hatalı stratejik davranışları halkı tarafından memnuniyetle karşılanmıyor. Adeta meczupca yapmış olduğu davranışları ardından soğuk savaş sinyallerini getirecek gibi görünüyor. Tüm dünya devletleri bu yaptığı yanlıştan dönmesini istediği halde halen kendisini dev aynasında görmeye çalışarak yüksek egosunu tatmin etmeye çalışıyorsa kendi halkı tarafındam TRUMP'ın ipi çekilecek gibi Ortadoğu'yu ateş topuna çevirmeye çalışan bu denge yoksunu şahsiyet bir bakıyorsunuz,PKK/PYD ye destek veriyor. DEAŞ'ın ortadan kaldırılması adına eylemlerde bulunurken,rüzgar bu sefer tersinden eserek bu seferde DEAŞ'ı desteklemeye çalışıyor. Trump yönetimindeki ABD'nin bu davranışlarına emin olun şeytanın bile aklı ermiyor. Bu bela inşallah kendi ayağına dolanırda mazlumların canını daha fazla yakmaya gücü yetmez.Bu zalim emperyalist,sömürgeci devletler karşısında hangi devlet ve devletler hamasetli ve vakur durum sergiliyorlarsa, Allah yar ve yardımcıları olsun. Zalim ABD ve İsrail'i de kendi kanlarında boğulmasını nasip ve müyesser eylesin.